
1853 yılında Fransız, İngiliz, Osmanlı ve Piyemonte devletleri ile Rusya arasında yapılan Kırım savaşı büyük tarihi önemi yanında beklenmedik bir sonucu da doğurmuştur. Bu savaşta esir alınan Osmanlı askerleri Osmanlıyı daha derinlemesine tanıma gayreti içindeki Rusya tarafından bir alan araştırması aracı olarak kullanılmış ve o güne kadar bilim adamlarının haberdar olmadığı Zazacayı ve Zazaları bilim dünyasına tanınmasını sağlamışlardır. Rusya için çalışan Alman bilim adamı Peter Lerch Osmanlının doğu bölgelerinden gelen üç esirden o güne kadar bilim adamlarının haberdar olmadığı bir dil hakkında ilk derlemeleri yaparak Zazaca hakkında ilk kayıtları ortaya çıkarmıştır. Ancak bu Alman dil bilimci bu dili gramatik olarak incelemeye vakti yetmeyecek Zazaca hakkındaki bu derlemeleri yorumsuz ve analizsiz olarak
yayınlanacaktır.[1]
Lerch’in 1857 yılında bu yayının
sonrasında da Zazaca’ya ilişkin çalışmalar yapılmaya devam etmiştir.
Tunceli’nin Pülümür Zazacası üzerine Wilhelm Strecker’in “Mundart Der Duzik in
Dersim” adlı çalışması Otto Blau tarafindan 1862 yılında yayınlanmıştır. 1864
yılında Zazaca’nın Kürtçede bazı temel özellikleri itibariyle farklı olduğu
Lerch’in derlemelerini analiz eden Friedrich Müller tarafından yayınlanan “Zaza
Dialect der Kurdensprache” adlı eserde belirtecektir. Çermik Zazaca’sı üzerine
çalışmalar yapan Alman araştırmacı Albert Le Choq’un araştırması 1903 yılında
Berlin’de yayımlanmıştır. Fransız araştırmacı Clement Huart yayınladığı
çalışmada İrani dillerden olan Esterebadi (Esterebad bugünkü Gorgan şehri olup
Part bölgesinin merkezinde yer almaktaydı.) ile Zazaca’nın arasındaki güçlü
benzerliklerin olduğunu 1909 yılında ortaya koydu.[2] Kürtçe ve diğer İrani diller üzerine önemli çalışmaları
bulunan İngiliz Araştırmacı Ely Benister Soane, Kürtçe ile Zazaca arasında
büyük farklar olduğunu 1909 yılında yazdığı makalede belirtmiştir.[3]
1900′lü yılların başlarında
Zazaların meskun olduğu bölgelere yapılan seyahatlerde Zazaların dili ve
kültürüne ilişkin kayıtlar da yer bulmuştur. Zazaların yaşadığı Dersim
bölgesine 1911 yılında yaptığı seyahatta L. Molyneux-Seel Dersimlilerin dilinin
Zazaca olduğunu ve Kürtçeden farklı yapıda bulunduğunu belirtmiştir.[4] Ayrıca Elbsworth Huntington Fırat havzasına yaptığı seyahatle
ilgili olarak kaleme aldığı makalede Sünni Zazalarla Kızılbaş Zazalar
arasındaki kuvvetli benzerliğe dikkat çekmiştir.[5]
Zazalar ve Zazaca üzerine en
önemli çalışma Alman bilim adamı Oskar Mann tarafından gerçekleştirilmiştir. O.
Mann, “yeni Farsça”dan farklı olan Zazaca ile Gorancayla karşılaştırınca, 4.
Temmuz 1906 da Prusya Bilimler Akademisine yazdığı mektubunda, Zazaca’nın
katiyen Kürtçe olmadığını belirttmıştir.[6] Daha sonra onun çalışmaları diğer bir Alman bilim adamı
olan Karl Haddank tarafından analiz edilerek 1932 yılında yayımlanmıştır. Onlar
bu çalışmaları ile Zazaca’yı diğer İrani ve İrani olmayan diller ile
karşılaştırmışlar ve Zazaca’nın ayrı bir dil olduğunu bir lehçe olmadığını
ortaya koymuşlardır.[7]
Daha sonraki yıllarda İrani
diller konusundaki uzman bilim adamları tarafından Zazalar ve Zazaca üzerine
yapılan araştırmalar devam etmiştir. Rusyalı parlak bilim adamı Minorsky
Zazaların dilbilimsel ve etnik köken nedenleri ile Kürtlerin bir alt grubu
olmadığını ortaya koymuştur.[8] Diğer bir İrani diller uzmanı olan MacKenzie ise Kuzey İrani
dillerden Zazaca’nın ayrı bir dil olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca MacKenzie
Kürtçenin Güney İrani dilleri olan Farsça ve Beluçca ile güçlü bağlarını ortaya
koyarak Zazaca ile Kürtçenin İrani dillerin farklı gruplarından olduğunu ispat
etmiştir.[9] Mann-Haddank ve Minorsky, Mackenzie gibi İrani diller üzerine
uzman büyük bilim adamlarının Zazaca’nın ayrı bir dil olduğunu ispat etmeleri
üzerine Zazaca’nın ayrı bir dil olduğu bilim adamlarınca kabul edilen bir
realite haline gelmiştir. Daha sonraları Kürtler veya Zazalar üzerine yazan
Kryenbroek, Windfuhr ve Paul, MacDowall, Bruinessen gibi onlarca batılı bilim
adamı Zazaca’nın ayrı bir dil olduğu konusunda birleşmişlerdir. Son olarak
Birleşmiş Milletler kültür örgütü olan UNESCO, Zazacayı yok olma tehlikesi
altındaki diller arasında tasnif ederek Zazacanın karşı karşıya kaldığı güncel
bir sorunun altını çizmiştir.[10]
Doğu dünyasında Zazalar üzerine
bilimsel tetkikler konusunda büyük bir eksiklik bulunmaktadır. Bu konuda en
önemli tetkik kendisi de aslen Zaza olduğu iddiası mevcu olan Ziya Gökalp
tarafından yapılmıştır.[11] Ziya Gökalp aynı anda Farsça, Kürtçe ve Zazaca’ya aşina
olması nedeniyle daha sağlıklı karşılaştırma yapmış Zazaca’nın Kürtçenin bir
lehçesi olmadığını, müstakil bir dil olduğunu ortaya koymuştur. Bununla
birlikte geleneksel doğu sınıflandırmasına uyarak Zazacanın Kürd-i Kadim
dillerinden kaynaklanabileceği yanılgısına düşmüştür.[12]
Köken ve Erken Tarih
Zazaların ilk dönem tarihleri
hakkında yeterli bilgiler ne yazık ki mevcut değildir. Fakat dilbilimsel
deliller Zazaların Kuzey İran bölgesinden geldiğini göstermektedir. Bilim
adamları Zazaların soyu hakkında Partlar ve Deylemliler olmak üzere iki halkı
ön plana çıkarmaktadırlar. Bunlardan ilki olan Partlar Sasanilerden önce İran’ı
yöneten Kuzey doğu İran orjinli bir halk olup, Windfuhr onların dillerinin
Zazacaya çok yakın olduğunu belirtmektedir.[13] İranlı tarihçi Kaveh Farrokh’da Zazalarla Partların güçlü
bağı olduğuna işaret etmektedir.[14] Zazaların soyu ile ilgili olarak on plana çıkan bir diğer
halk da Deylemlilerdir. İrani diller konusunda uzman olan MacKenzie dilbilimsel
kanıtlara dayanarak Zazaların Hazar denizinin güney ucundaki Deylem bölgesinden
geldiğini belirtmektedir.[15] Deylemliler Sasanilerin başlangıcında Partların orijinal
topraklarının hemen batısındaki topraklarda yasayan bir halktı. Yetenekli
savaşçılar olarak bilinmelerinden dolayı Abbasiler ve Sasaniler büyük gruplar
halinde onları ordularında istihdam etmişlerdi. Abbasi hanedanın düşüşe
geçtiği 9. yüzyıldan itibaren Deylemli hanedanlar bugünkü Irak ve İran’ın
çoğunu kontrol etmekteydiler. Bu dönemde diğer Deylemli gruplarla birlikte
Zazalarında batı İran’a yerleştikleri belirtilmektedir.[16] Bunlardan Büveyhiler Bağdat’ı dahi kontrol altına almış ancak
Selçuklularca ortadan kaldırılmışlardır. Diğer taraftan Part ve Deylem tezinin
birbiri ile çelişen değil birbirini destekleyen iki tez olduğunu belirtmek
gerekmektedir. Çünkü bunlar yaklaşık aynı topraklarda birbirini takip eden iki
tarihi halktır. Bu itibarla birbirinin devamı olarak da görülebilir.
Diğer taraftan aşiret isimleri ve
bölgelerin isimlendirilmesi de Kuzey İran köken tezini güçlendirmektedir.
Tarihi Part topraklarının doğu komşusu olan Afganistan’daki bir aşiretin ismi
de Zazai’dir. İlginç olarak bu aşiret Afganistan’ın Baglan bölgesinde de
yasamakta olup, bu şehrin söylenişi tamamına yakını Zaza olan Solhan’ın eski
adı olan Boglan’a çok benzemektedir.[17] Öte yandan Zazalara en yakın dil konuşan halk olan “Goran”
isminin söylenişine çok yakın olan İran’a komşu batı Afganistandaki “Gur”
bölgesi ve tarihte bu bölgede yaşamış “Gur” halkı Zaza ve Goranlıların Kuzey
İran ve Batı Afganistan kökenli olabileceği tezini güçlendirmektedir.
Ayrıca Zazaların genetiği ile
ilgili yapılan araştırmalara göre; Kürtlerle Zazalar yüzyıllardır bir arada
yasamalarına rağmen, tarihte Partlarla Deylemlerin yayıldığı toprakların
kesiştiği yerlerden olan Tahranda yaşayanlar, Zazalara Kürtlerden genetik
olarak daha yakındır. Şaşırtıcı olarak İran Kürtleri Zazalara, Türkiye
Kürtlerinden genetik olarak daha yakındırlar.[18] Bu durum Şerefhan’ın İran Kürtlerinin Goran olduğuna ilişkin
tespiti ve Goranların da Zazaların dilbilimsel olarak en yakın akrabaları
olmaları açısından anlamlı olmaktadır.[19] Böylelikle Şerefhan’ın 1597 yılında söylediğini genetik
2000′li yıllarda doğrulamaktadır.
Bilim adamları Kürtlerin İsfahan
civarındaki tarihi anavatanlarından kuzeye ve kuzeybatıya doğru göç
etmelerinin, batı İran Zağros bölgesine zaten yerleşik olan Zaza-Goran
toplumunu derinden etkilediğini belirtmektedirler. Kürtlerin kuzeye doğru olan
bu göçünü Kürt araştırmacı Izady’de İslam, Roma, Yunan ve İran kaynaklarına
dayanarak doğrulamaktadır.[20] MacDowal’da Goranların ve Zazaların Kürtler bölgeye
yerleşmelerinden önce zaten Zagroslarda olduklarını ve Zazaların Kürtler
tarafından Anadolu’ya doğru itildiklerini belirtmektedir.[21] Kürtler ve İrani diller konusunda uzman olan MacKenzie[22] ve Kryenbroek[23] de dilbilimsel kanıtlara dayanarak Kürtlerin göçünün Zazaları
yerlerinden ettiğini ve onların daha batıya göç etmelerine neden olduğunu ifade
etmektedirler. Yine Fransız dil bilimci ve Kürt uzmanı Lecoq tarihi
anavatanları Isfahan civarı olan Kürtlerin kuzeye göçlerinin, Zaza-Gorani
konuşulan bölgeyi küçülttüğünü ve Zaza ve Goranların büyük çoğunlukla Kürtler
tarafından asimile edildiklerini ancak Zazaların bu asimilasyondan yaşadıkları
bugünkü topraklara göçleri neticesinde kurtulduklarını Erbil’de yapılan
konferansta belirtmiştir.[24] Ayrıca, Kürtler üzerine önde gelen araştırmacılardan biri
olan Bruinessen dilbilimsel olarak Zazaların en yakın akrabaları olan
Goranların, fiziksel görünüş, kültür ve dil olarak Kürtlerden farklı olduğunu
da ifade etmektedir.[25]
Özet olarak tarihi anavatanları
Kuzey İran olan Zaza-Goran gruplarının İslam’dan önce ya da İslam’dan hemen
sonra batı İran ve Zağros dağlarına yerleştiklerini ancak Kürtlerin kuzeye
göçlerinin onları yerlerinden ettiğini ve Zazaların bugünkü yaşadıkları
alanlara yerleşmelerine neden olduğunu söyleyebiliriz.
Tarih:
Zazalar hakkında ilk tarihi
kayıtlar 13. ve 14. yüzyıllara kadar gitmektedir. 13. yüzyıldan kalma bir
şecerede Zaza (از زا) aşiretinden söz edilmektedir.[26] Yine 1341-1444 yaşadığına inanılan Kaygusuz Abdal aşağıdaki
şiirinde Zazalardan bahsetmektedir. İlginç olarak o Zazaları Kürt olarak
nitelememekte ayrı bir grup olarak bahsetmektedir.
“Soğanı, arpa ekmeğini Kürd’e ver,
Eğer bu sene çıkar isem yaza,
Öğünü odur, o onu yahşi yer,
Toplayım bir parça Gürcü, Abaza,
Türkmen’e ver yahni ile burmayı,
Elime geçerse on kadar Zaza
Arab’ın önüne döktür hurmayı”
Yolar sakalını kavlak satarım.”[27]
Evliya Çelebi’de Danimarkalı
gezgin Carsten Niehbur da Zaza halkından bahsetmektedir.[28] Diğer taraftan Zazalar için sinonim kullanımlardan biri olan
Dimili-Dumbili kullanımına çok yakın aşiret isimleri erken dönem İslami
kaynaklarda geçmektedir. Yakubi’ye göre 800 yıllarında İrani göçebelerin en
batısındaki kabilenin adi Debabile idi.[29] Muhtemelen bu Debabile Botan ve Hakkari yöresine hakim olan
ve Kürtler tarafından bölgeden sürülen Zaza Dumbililerin söylenişinin
galatıydı. Ayrıca, Anadolu’da kurulan ilk Kürt beyliği ancak Deylemli (Zaza)
desteği ile kurulabilmişti. Deylemlilerin tüm Ortadoğu bölgesinde
hakimiyetlerini artırdıkları dönemde Mervaniler ortaya çıkabilmişler,
hanedanın kurucusu Ebu Ali İbn Mervan Deylemli olan yengesinin onayı ve
izni üzerine bölgeye hakim olabilmiştir.[30]
Anadolu’ya göçlerinin akabinde
Zazalar beylik ve aşiret konfederasyonu olarak örgütlenmişlerdir. Şerefname’de
sayılan Mirdasi, Pazuki, Swedi, Melkişi beylikleri Zaza bölgelerine hakim
durumdaydılar. Ancak bu beylikler hakkında ayrıntılı bilgiye sahip değiliz.
Kürt tarihçi Şerefhan Zaza halkından ya da dilinden bahsetmez. Sadece Zazalar
için sinonim kullanım olan Dimili-dumbulilerden ve Zazaların dil olarak en
yakın akrabaları olan Goranlardan bahseder. O İran Kürtlerinin Goran
olarak bilindiğini, Siyah Mansur, Cengi, Zengine, Pazuki beyliklerinin Goran
olduğunu söyler. (s.15), Bradost’un (s. 330), Kelhurların da Goran (s.354)
olduğunu ifade eder. Ayrıca Şerefhan Dunbililerden de bahseder. Dunbililerin
Botan ve Hakkâri civarında bulunduklarını ve Kürtler tarafından daha sonraki
yıllarda Hoy bölgesine sürüldüğünü anlatır.[31]
Zaza ve Goran beyliklerinin
kaderi büyük ölçüde Osmanlının doğuya doğru ilerleyişi tarafından
belirlenmiştir. Osmanlının bölgeye hâkimiyetinden önce Zaza ve Goranlar
Kürtlerden çok daha geniş araziyi kontrol ederlerken, Kürtler büyüyen yeni
süper güç Osmanlı’nın müttefik olmaları nedeni ile Zazala ve Goranlar
arazilerinin çoğunu Kürtlere terk etmişlerdir. Bunda Kürtlerin büyük çoğunlukla
Sünni veya Yezidi olmalarına karşılık Zaza ve Goranların büyük çoğunlukla
Heteredoks Şii olmalarının etkisi bulunmaktaydı.[32] Sonuç olarak Zaza ve Goran beyliklerin çoğunluğu
hâkimiyetlerini kaybetmişler ve Zaza ve Goran dili çok daha az alanda konuşulur
duruma düşmüştür. Bugün İran da Goran dili çok az bir insan kitlesi tarafından
konuşulur haldedir.
Son yüzyıl içerisinde Zazaların
tarihinde iki kritik olay meydana gelmiştir. Bunlar Dersim ve Şeyh Said
hadiseleridir. Kürt milliyetçilerinin de kabul ettiği üzere Şeyh Said isyanı
Zazalarca yürütülmüş bir harekettir. Kürtler isyana çok sınırlı düzeyde
katılmışlardır. Hatta büyük çoğunlukla devletle işbirliği içinde olmuşlardır.[33] İsyanın Zaza karakteri bu isyan üzerine çalışmış olan Olson[34] ve Gunter[35] gibi yazarlarca da doğrulanmaktadır. Alevi Zazalarla Sünni
Zazalar arasındaki bölgeye yerleşik olan ve önemli bir kısmı Alevi olan Kürtçe
konuşan Şadilli aşireti Necip Ağa emrinde orduyla beraber ortak hareket ederek,
Karakoçan’dan Mendo boğazına kadar Şeyh Said kuvvetleriyle çarpışmışlardır.[36] Dersim isyanı ise Alevi Zazalar tarafından yürütülmüştür.
İsyana katılan aşiretlerin tamamı Zaza’dır. Tunceli’de az sayıda bulunan Alevi
Kürtler ise Seyit Rıza’nın yanında yer almamışlardır. İsyanın merkezinde yer
alan Nazimiye’nin tek Kürtçe konuşan köyü olan Kimsor köyü, köyün kendi
internet sitesine göre tarafsız kalmıştır.[37] Ayrıca bu bölgede bulunan Şadilli aşireti de devletle
işbirliği içinde olmuştur.[38] Bölgedeki Kürtlerin (alevi olsun sünni olsun) isyana destek
vermemeleri, Zaza hareketince Dersim isyanının tamamen Zaza isyanı olarak
takdim edilmesine neden olmuştur.
İlginç olarak Zazalar merkezi
otorite ile sürekli olarak sorunlu olmuşlar ve Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye
Cumhuriyeti ile hiç bir zaman mutlak manada iyi ilişkiler içinde olmamışlardır.
Örneğin II. Abdülhamid döneminde kurulan Hamidiye alayları içerisinde ağırlıklı
olarak Kürt olmakla birlikte Türk (Karapapak) ve Arap aşiretleri de bulunmasına
rağmen Zaza aşiret alayı bulunmamaktaydı.[39] Yine Zazalar genç Türkiye Cumhuriyetine iki defa en ciddi
ayaklanmayla cevap vermişlerdir. Bunlardan ilkine Şeyh Sait diğerine ise Seyit
Rıza önderlik etmiştir. Son olarak Zazaların devlet otoritesini güçlendiren
1982 anayasasının en az destekçisi olmaları beklenen bir Zaza davranışı
olmuştur.[40]
Bu bağlamda Zazaların PKK ile
ilişkisi de ilginçtir. Onlar PKK zayıf iken yanında olmuşlar ancak PKK ve
örgütlü Kürt milliyetçiliği güçlenip bir otorite ve baskı merkezi haline
gelince ondan uzaklaşmışlardır. Alevi ve Sünni Zazaların PKK’ya destekleri de
oldukça sınırlıdır. Zazaların yaşadığı alanlar ağırlıklı olarak dağlık alanlar
olmasından dolayı PKK’nın yaptığı eylemlerin çok önemli bir kısmı Zaza
bölgelerinde olmasına rağmen Zazalardan PKK’ya katılım oldukça sınırlıdır.
2008, 2009, 2010 yıllarında ölen 407 PKK militanının ancak % 3,5’i Zazadır.
Ayrıca bu oran gitgide azalmaktadır. 2001, 2002, 2003 yıllarında ölen 255
militanın ise % 7,5’i Zaza iken 7-8 yıl sonra bu oranın yarıya düşmesinde
yükselen Zaza bilincinin etkisi kadar PKK’nın ve Kürt milliyetçiliğinin baskıcı
hale gelmesinin etkisinin olduğu muhakkaktır.[41] Ayrıca PKK Zaza bölgesi olan Dersime yerleşmekte zorluk
çektiği, bölgede diğer sol örgütleri tasfiye etmek zorunda kaldığı bilinen bir
gerçektir.[42]
Zaza Dili ve Edebiyatı
Zazaca (Zazaki) Hint-Avrupa dil
ailesinin Hint-İrani dalının İrani alt grubundaki bir dildir ve Goranice ile
birlikte Partcanın en az değişen seklidir.[43] Zazacanın içinde bulunduğu İrani dil grubu içerisinde Osetçe,
Ermenice, Peştunca, Farsça, Beluçca, Kürtçe, Talışça gibi diller yer
almaktadır. Bu dillerin bir biri ile yakınlığı Germen dilleri olan İngilizce,
Almanca, İsveççe ve Flamanca’nın bir biri ile yakınlığı gibidir. Paul Zazaca’ya
en yakın İrani dillerin Talışi, Gorani ve Herzendi (İrani olan Azeri) olduğu
Tablo 1’de göstermektedir. Diğer taraftan her ne kadar Zazaca İrani diller
ailesi içinde olsa da İran’ın resmi dil olan Farsçanın lehçesi olmadığı gibi
Kürtçenin de lehçesi değildir.
Aşağıda
yer alan Tablo I İrani dil ailesinde ses değişimleri bağlamında Zazacanın dilsel konumunu göstermektedir. Örneğin Zazaca’daki “h” sesi, “üç” rakamının söylenişinde olduğu gibi Kürtçe ve Farsça ’da bulunan “s” sesine dönüşmektedir. Yine Kuzey İrani dil öbeğinde “b” sesi güney İrani dillerde “d” sesine dönüşmektedir. Kapı, Zazaca’da “b” sesi ile başlarken Farsça ve Kürtçede “d” sesi ile başlaması bu farklılaşmayı göstermektedir. Diğer bir örnek de “r” sesinin dönüşümünde görülebilir. Zazaca yılın söylenişinde “r” sesi Kürtçe ve Farsçada “L” sesine dönüşmüştür.
yer alan Tablo I İrani dil ailesinde ses değişimleri bağlamında Zazacanın dilsel konumunu göstermektedir. Örneğin Zazaca’daki “h” sesi, “üç” rakamının söylenişinde olduğu gibi Kürtçe ve Farsça ’da bulunan “s” sesine dönüşmektedir. Yine Kuzey İrani dil öbeğinde “b” sesi güney İrani dillerde “d” sesine dönüşmektedir. Kapı, Zazaca’da “b” sesi ile başlarken Farsça ve Kürtçede “d” sesi ile başlaması bu farklılaşmayı göstermektedir. Diğer bir örnek de “r” sesinin dönüşümünde görülebilir. Zazaca yılın söylenişinde “r” sesi Kürtçe ve Farsçada “L” sesine dönüşmüştür.

(Pth.-Partça, Gor.-Gorani, Az.-
Türkik olmayan Azeri (Herzendi), Zaz.-Zaza, Tal.-Talış, Semn.-Semnani,
Casp.-Hazar, CD-Merkezi Dialekt, Bal.-Beluç, Kd.-Kürtçe, Pers.-Farsça)
Keskin Zazaca’nın kendi içinde
bir bütünlük sağlayan 3 lehçeden (diyalekt) oluştuğunu belirtmektedir. Bunları
Kuzey, Merkez ve Güney olarak sıralamaktadır. Bu sınıflandırmanın, dilbilimsel
olarak sadece dildeki ses, şekilbilim (morfolojik) ve kelime hazinesi
(leksikolojik) açısından değil, dili konuşanlarla inanç bazında da örtüştüğünü;
Kuzey Zazacasının tamamıyla Alevilerce, Merkez Zazacasının ağırlıklı olarak
Şafii, Güney Zazacasının ise Hanefi Zazalarca konuşulduğunu ifade etmektedir.
Ayrıca Zazaca’ya ana dili olarak çok iyi hakim olan ve günlük hayatında
kullanan, az çok farklı ağızları bilenler arasında genelde tüm lehçeler
arasında anlaşma sağlanabileceğini belirtmektedir. [45]
Zazalar uzun sözlü edebiyat
geleneklerine rağmen yazılı Zaza edebiyatı yaklaşık son iki yüzyıl içinde Arap
alfabesinde ortaya çıkmıştır. İlk bilinen Zazaca metinler 1798 ile 1833 yılları
arasına tarihlenen Diyarbakır’da bulunan Aleviliğe ait elyazmalarıdır.[46] İlk Zazaca basılı eser ise Liceli Zaza Ahmede Xasi’nin Kürt
din adamlarının Zazaların kültürel birikimlerinin olmadığına ilişkin şakalarına
cevap olarak yazdığı 1899 yılında basılan Zazaca mevlittir.[47] İkinci Zazaca eser Siverek müftüsü Osman Efendiyo Babic
tarafından 1906 da yazılan ve 1933 te Şam’da basılan mevlittir.[48]
Zazaca yayındaki 60 yıllık
sessizlikten sonra, Zazaca bölüm içeren Roja Newe dergisinde 1964 yılında ilk
Latin harfleriyle Zazaca yayın yapılmıştır. Daha sonraları 1980′e kadarki
dönemde bazı solcu dergilerde Zazaca edebiyat örnekleri görülmüştü.[49] Fakat Zazaca edebiyatının yeniden doğuşu Avrupa’daki Zaza
göçmenler tarafından 1980 sonrasında meydana getirilmiştir. Bu dönem
“Zazaca’nın Rönesans’ı” olarak tanımlanmaktadır. Zaza aydınlarınca bu dönemde
Piya, Ayre, Desmale Sure, Ware gibi dergiler yayınlanmıştır. Bu dergilerde
Zazacanın ayrı bir dil olduğu Zazalar tarafından açık olarak dile
getirilmiştir.
Selcan 2004 yılına kadar
yayınlanan dergilerin listesini vermektedir.
1. Kızıl Yol Fransa, 5 sayı
2. Ayre İsveç, 14 s.
3. Piya İsveç, 15 s.
4. Raa Zazaistani 2 s.
5. Waxt Darmstadt, 4 s.
6. Raştiye Fransa, 8 s.
7. Desmala Sure Londra, 16 s.
8. Ware Frankfurt, 13 s.
9. Tija Sodıri Frankfurt, 6 s.
10. Vengê Zazaistani Fransa, 3 s.
11. ZazaPress Stockholm, 15 s.
(2004 yılına kadar)[50]
Kağıt olarak yayımlanan
dergilerin yanında internet ortamında yayınlanan Zazaca internet siteleri ve
dergileri de bulunmaktadır. Bunların çoğunluğu www.zazaki.de
gibi Zazaların ayrı bir halk olduğunu savunanlara ait olsa da Zazalar arasında
Kürt milliyetçiliği yapan bir grup tarafından çıkarılan (www.zazaki.net) gibi online yayınlar da mevcuttur.
Türkiye’de Zazacanın yayınlarda
kullanılması oldukça yenidir. Türkiye’de tamamı Zazaca olarak yayınlanan ilk
dergi ise Erzurum’da yayınlanan “Vatı” dergisidir. Halen Malatya’da Miraz
adında iki aylık felsefe ve edebiyat dergisi yayınlanmaktadır. Ayrıca Yılmaz
Güney’in Duvar filmi, tarihte Zazaca’nın sinemada kullanıldığı ilk filmdir.[51] Türkiye’de ilk uzun metrajlı Zazaca film ise 2011
yılında,[52] ilk kısa metrajlı film ise 2010 yılında çekilmiştir.[53]
Zazaların yaşadığı coğrafya ve
Nüfus
Zazalar temel olarak
merkezi doğu Anadolu bölgesinde yoğunlaşmış bir halktır. Zaza yazarlardan
Selcan, Zazaların Doğu Anadolu’nun Kuzey Fırat yöresinde 37,8°- 42° enlem ile
37,8°- 40° paralelleri arasında yaşadıklarını belirtmiştir.[54]
Harita I: Türkiye’de Zazaca
Konuşulan Bölge[55]
Zazaca konuşulan bölge temel olarak Harita I’de belirtildiği gibi olsa da bu
bölge dışında da kayda değer miktarda Zaza nüfus da yaşamaktadırlar. Harita
II’de iller bazında Zaza nüfusa ilişkin tahminler yer almaktadır.
Harita II: Türkiye’de Zaza Nüfus
Dağılımı
Kurij[56], Selcan,[57] Lezgin[58] ve Keskin’in[59] verdiği bilgilere göre Zazaların yaşadığı yerleşim yerlerini
aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
1-Adıyaman İli; Gerger ilçesi,
2-Aksaray İli; Ortaköy ilçesi,
3-Ardahan ili; Göle İlçesi,
4-Bingöl İli; Merkez, Adaklı,
Genç, Karlıova, Kiğı, Solhan, Yayladere ve Yedisu ilçeleri,
5- Bitlis ili; Mutki İlçesi,
6- Diyarbakır ili; Merkez,
Çermik, Çınar, Çüngüş, Dicle, Eğil, Ergani, Hani, Hazro, Kocaköy, Kulp ve Lice
ilçeleri,
7- Elazığ İli; Karakoçan, Maden,
Arıcak, Palu, Kovancılar, Sivrice ve Alacakaya ilçeleri,
8- Erzincan İli; Çayırlı, İliç,
Kemah ve Tercan İlçeleri,
9- Erzurum İli; Aşkale, Çat,
Tekman, Karayazı ve Hınıs İlçeleri,
10-Gümüşhane ili; Kelkit, Şiran
İlçeleri,
11-Malatya ili; Pütürge ve
Arguvan ilçeleri,
12- Mardin ili; Derik ilçesi,
13- Kars ili; Selim ilçesi,
14-Kayseri ili; Sarız ilçesi,
15) Konya ili; Ereğli ilçesi
16) Muş İli; Varto içesi ve batı
bölgesinde bazı köyler,
17) Siirt İli; Baykan ilçesi,
18) Sivas ili; Kangal, Zara,
Ulaş, İmranlı ve Divriği İlçeleri,
19) Şanlıurfa ili; Siverek
ilçesi,
20)Tokat ili; Almus ilçesi,
21) Tunceli ili; Merkez,
Çemişgezek, Hozat, Mazgirt, Nazimiye, Ovacık, Pertek ve Pülümür İlçelerinde
Zaza nüfus barındıran yerleşim yerleri bulunmaktadır.
Ayrıca Selcan 10 bin civarında
Zaza’nın Kazakistan’da yaşadığını aktarmakta,[60] Aralekova ise yarım milyon Zaza’nın Avrupa’da göçmen olarak
meskûn bulunduğunu belirtmektedir.[61] Diğer taraftan Ankara, İzmir ve İstanbul gibi büyükşehirlerde
kayda değer miktarda Zaza nüfus bulunmaktadır.
Nüfus
Zazaların nüfusu ile ilgili
gerçek bilgiler nüfus sayımlarında etnik köken sorulmadığı için bilinmemektedir.
Ayrıca politik ve ekonomik nedenlerle Zazaların önemli bir kısmı bugün göçmen
konumunda olması da Zazaların sayısının bilinmesini zorlaştırmaktadır. Bu
nedenle Zazaların sayısı ile ilgili birbirinden farklı rakamlar söz konusu
olabilmektedir. Zazaların sayısına dair tahminler 1 milyondan[62] 6 milyona[63] kadar farklılık gösterebilmektedir. Izady,[64] Kaya[65] gibi birçok yazar da Zazaların 3-4 milyon civarında nüfusları
olduğunu belirtmektedir. Diğer taraftan tüm bu farklı rakamlara rağmen
Türkiye’deki Zaza nüfusu toplam nüfus içinde %3’den az olmadığını %7’den fazla
olmadığını söylemek hata olmayacaktır.
Din
Zazaların tamamı bireysel din
değiştirme vakaları dışında Müslüman bir topluluktur. Ancak mezhepsel olarak
bölünmüş bir yapıdadırlar. Kuzey bölgesindekiler alevi iken güney ve güney batı
kesiminde yasayanlar Sünni Hanefi doğuda yaşayanları ise Şafi’dir. Alevi Zazalar,
Tokat, Kayseri, Dersim, Sivas, Gümüşhane, Bingöl’ün kuzeyi Muş, Erzurum ve
Erzincan bölgesinde yaşamaktadırlar. Hanefi Zazalar ise Aksaray, Çermik,
Çüngüş, Siverek, Gerger bölgesinde meskûndurlar. Şafi Zazalar ise Elâzığ,
Bingöl, Mutki, Lice, Hazro, Baykan bölgesinde yaşamaktadırlar.[66]
Din Zazalarda bütün Ortadoğu
halklarında olduğu gibi önemli bir toplumsal realitedir. Ancak din Zazaları
diğer halklardan ayıran en önemli olgu değildir. Zaza Alevileri diğer Anadolu
Alevileri ile büyük ölçüde aynı dini ritüelleri yerine getirirler. Diğer
taraftan Şafi yada Hanefi Zazalar ise komşuları olan farklı etnik gruplardaki
Hanefi yada Şafilerden belirgin şekilde farklı değillerdir.
Zazaların Türkiye’deki diğer
etnik gruplardan ayıran temel özelliklerinden biri de onların en yüksek Alevi
oranına sahip etnik grup olmalarıdır. Bunda Heteredoks Şii inancına ait
meteryalların Zaza diline yakın olan İrani dillerde yazılmış olmasının da
etkisi olmalıdır. Ehli Hak inancına ait kelamlar Zazacaya en yakın dil
olan Goranice yazıldığı gibi[67] Alevilik üzerinde çok derin etkileri olan Hurufi inancının
kurucusu Fazlullullah Esterebadi kitabını yine Zazacaya yakın olan
Gurgan-Esterebad lehçesinde yazmıştır.[68]
KİMLİK VE ETNİSİTE
Zaza kimliğini oluşturmak için 3
fikir rekabet halindedir. Bunları 1-Zazalar Kürt’tür 2-Zazalar Türk’tür 3
Zazalar Zaza’dır şeklinde sıralayabiliriz. İlk fikir ittifak halinde
bütün Kürt milliyetçisi gruplar ve fraksiyonlar tarafından savunulmaktadır.
Ayrıca Türkiye cumhuriyeti devleti ve genel Türk kamuoyu da bu fikirdedir.
Zazaların Türk kökenli olduğu ikinci fikir bir dönem devlet ve bazı Zazalar
tarafından savunulmuştur. En son ve en yeni fikir Avrupa’daki göçmen Zazalar
arasında uyanmış batılı yazarların Zazaca’nın ayrı bir dil olduğu konusundaki
kanıtları ile güçlenmiş ve son dönemde Türkiye’deki Zazaları da etkilemeye
başlamış bir fikirdir.
Lehçeciler ve “Zazalar
Kürt”tür Tezi
Birçok konuda tartışma ve
mücadele halinde olmalarına rağmen Zazaların Kürt olduğu, dillerinin Zazacanın
bir lehçesi olduğu tezi farklı fikir, ideoloji ve eylem türünü benimsemiş
ılımlı ya da radikal, İslamcı yada laik bütün Kürt grupları tarafından iddia
edilmekte ve öne sürülmektedir. Kehl Bedrogi, Kürt milliyetçilerinin Zazalara
karşı bu tutumlarını, ” diğer taraftan Kürt milliyetçiliği Zazaların Kürtlerle
aynı kökenden geldiğini belirtmiş ve bu tezlerini desteklemek için Zazaca’yı
bir lehçe olarak ilan etmişlerdir” şeklinde özetlemektedir.[69]
Kürt milliyetçileri Zazaların
Kürt olduğuna dair iddialarını kanıtlamak için tarihi Zaza figürlerini Kürt
olarak ilan etmekte ve Şeyh Sait ve Seyit Rıza gibi Zaza kökenli kişilerin
Kürdistan için savaştığını iddia etmektedirler. Fakat Zaza hareketi içindeki
Zazalar onların Zaza olduğunu Kürt olmadıklarını ve Kürtlerin onların yanında
da değil devletin yanında bulunduklarını savunmaktadırlar.[70] Ayrıca Kürt milliyetçileri Zazaların Kürt olduğunu ispat
etmek için genelde, iç (Kürt milliyetçilerinin yayınları) ve doğulu eski
kaynakları ön plana çıkarmaktadırlar. Bunlardan Lezgin Arap, Türk ve İran
kaynaklarının Zazaları Kürtlerin bir parçası olduğunu ve hiçbirinin aksini
iddia etmediğini ifade etmektedir.[71]
Kürt milliyetçileri Zaza
hareketine karşı mücadele etmek için farklı teknik ve taktikleri
uygulamaktadırlar. Bu bağlamda dış düşmanların suçlanması en bilinen ve etkili
yöntem olmaktadır. Kürt milliyetçileri kendilerinin “Zaza Problemi” için
Devleti ve Ermeni akademisyenleri bu bağlamda suçlamaktadırlar. Kürt milliyetçileri
genel olarak Zaza hareketinin MIT tarafından oluşturulduğunu milli istihbarat
teşkilatının bu komplonun arkasında olduğuna iddia etmektedirler. Abdullah
Öcalan’da bu fikirdedir.[72] Diğer taraftan bazı Kürt milliyetçileri diğer batılı bilim
adamlarının yanında Ermeni bir kaç akademisyenin Zazalar hakkında makaleler
yazmasını bir komplo havasında sunmakta ve “Zaza Problemi” için Ermenileri
suçlamaktadırlar.[73] Onlar aynı zamanda bu Ermeni yazarların Kürtleri bölmek
istediğini iddia etmektedirler.[74] Bir başka Kürt milliyetçisi ise Ermeni akademisyenlerin
Zazalar üzerine çalışmalarını tarihi Ermeni Kürt karşıtlığının da etkisi ile
emperyalizmle ilişkilendirmektedir.[75]
Kürt milliyetçileri tarihi
düşmanlıklardan ötürü birkaç Ermeni akademisyenin Zazalar üzerine çalışmasını
komplo olarak öne sürmelerine karşılık Zazalar üzerine en fazla çalışma yapan
ya da Zazaların Kürt olmadığını ispat edenler kesinlikle Ermeniler değildir. Bu
konuda Almanların tartışmasız üstünlüğü vardır. İlk Zazaca derlemeleri yapan
Lerch Alman olduğu gibi ilk defa Zazacanın Kürtçe olmadığını ispat eden
Mann-Haddank’ta Alman’dır. Öte yandan Zazaca üzerine ilk enstitü de Almanya’da
açılmıştır.[76] Zazacanın okullarda öğretilmeye başlanması Avrupa ve
özellikle Almanya’da olmuştur.
Kürt milliyetçileri aynı zamanda
Zazalarla ilgili kültürel ve akademik faaliyetleri engellemeyi de bir yöntem
olarak benimsemişlerdir. İlk başta İrani diller konusunda uzman olan Haddank’ın
1930′larda Zazalar hakkında çalışması meşhur Kürt milliyetçilerinden Celadet
Bedirhan tarafından engellenmeye çalışılmıştır.[77] Yine Tunceli üniversitesinde Zazaca’nın öğretilmeye
başlanmasını protesto etmek için Kürt milliyetçisi öğrenci grubu eylem
yapmıştır.[78] Bingöl üniversitesinin Zazalar üzerine uluslararası konferans
düzenlemesi Kürt milliyetçisi gruplar tarafından protesto edilmiştir.[79]
Bazı durumlarda Kürt
milliyetçileri Zazalara ilişkin faaliyetleri fiziksel güç kullanarak
engellemeye çalışmaktadırlar. Sait Çiya Kamer Özkan’ın Zazacı olduğu bahane
edilerek radikal Kürt grupları tarafından öldürüldüğünü, Avrupa’da Zazalar
tarafından organize edilen kültürel aktivitelerin Kürt milliyetçisi gruplar
tarafından fiili saldırılara maruz kaldığını, Avrupa Birliğince İstanbul’da
yapılan azınlık grupları toplantısında Zaza katılımcının konuşmasının Kürt
milliyetçisi gruplarca engellendiğini belirtmiştir.[80] PKK’da Zazalar karşısında inisiyatif almış 2009 yılında Tunceli’de
dağıttığı bildirilerle Zaza hareketini tehdit etmiştir.[81]
Diğer taraftan Kürt milliyetçisi
adayların 2011 genel seçimlerinde Zaza bölgelerinde yenilgiye uğramaları ya da
beklenenden daha az destek bulmaları Kürt milliyetçilerinin Zazalara karşı
tehdit ve fiili tecavüz şeklindeki saldırılarını artırmalarına neden olmuştur.
Bu bağlamda Abdullah Öcalan seçimden hemen sonra PKK’ya Zaza hareketini hedef göstermiş[82] akabinde PKK, Zazalara karşı eylemlerini yoğunlaştırmış Zaza
sivillere ve politikacılarına saldırılarını başlatmıştır. PKK Zaza işadamlarını[83] ve sivilleri kaçırmış ve öldürmüş,[84] Zaza bölgesindeki inşaat şantiyelerini yakmış, isçileri
kaçırmış,[85] önde gelen Zaza politikacılardan birinin akrabasını
öldürmüştür.[86]
Kürt milliyetçileri komplo
teorileri dışında iki faktörün Zaza hareketinin oluşmasında etkili olduğunu
düşünmektedirler. En başta Kürt milliyetçileri kendilerini suçlamakta ve bazı
Kürt milliyetçilerinin Türkiye’de Kürtlerin tamamına yakının konuştuğu Kurmanci
lehçesini ön plana çıkarmalarının Zazalarda tepkiye neden olduğunu
belirtmektedirler. Ayrıca Sovyetler Birliğinin çökmesinin sosyalist Kürdistan
devrimine olan inancı kırdığını ve bunun da bölgeci Zazacı eğilimlere boşluk
yarattığını düşünmektedirler.[87]
Kürt milliyetçilerinin
iddialarının aksine Türkiye’de devletinin resmi pozisyonu da Kürt milliyetçilerinin
lehçeci tezini desteklemektedir. Bu desteğin birçok kanıtı bulunmaktadır.
Örneğin, devletin resmi televizyonu PKK ve diğer Kürt milliyetçileri ile
paralel şekilde Zazaca’yı Kürtçenin bir lehçesi olarak tanımlamaktadır.[88] Ek olarak Kürtçe yayın yapan TRT6 da Zazaca programlar yapan
Muhammed Dara Akar da Zazaca’nın Kürtçenin lehçesi olduğunu söylemektedir.[89] Hatta Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı da aynı şekilde Zazaca’yı
Sorani ile birlikte Kürtçenin bir lehçesi olarak tasnif etmiştir.[90] Son olarak 2012-13 öğretim yılının hemen öncesinde yayınlanan
ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Zazaca’nın öğretilmesi amacıyla hazırlanan
kitapta, Zazaca’nın Kürtçenin bir lehçesi olarak sunulduğu ve Kürt
milliyetçileri tarafından kullanılan alfabenin esas alındığı görülmektedir.[91] Milli Eğitim Bakanlığının bu politikası ile Kürt
milliyetçilerinin temel sorunlarından biri olan “dil sorunu” Zazaca
lehçeleştirilerek Kürt milliyetçileri lehine çözümlenmiş durumdadır.
Ayrıca her ne kadar Zazalar aksini iddia etseler de devlet ve Kürt
milliyetçileri ortak olarak Dersim ve Şeyh Sait isyanının Kürt isyanı olarak
tanımlamaktadırlar. Zaza hareketi, devletin Kürt milliyetçilerinin tarafında
olmasından ve Kürt milliyetçilerinin inkarcı tutumlarından rahatsızdırlar.[92]
Özet olarak Zazalara karşı devletin
bakış açısı ile Kürt milliyetçileri ve PKK’nin bakış açısı arasında kayda değer
bir fark bulunmamaktadır. Kısacası her ikisi de Zazaları Kürtlerin bir alt
grubu olarak görmektedir.
Zazalara karşı Kürt
milliyetçilerinin tezlerinin devlet tarafından desteklenmesinin farklı
nedenleri bulunmaktadır. Türkiye’de devletin ve genel kamuoyunun Zaza
realitesini kabul etmemesinin nedenleri; yaygın ve yoğun cehalet, yeni
fikirlere direnç, etnisite konusundaki korkular ve bürokrasinin yapısal
sorunları olarak sıralanabilir.
Öncelikle 80 yıldır onlarca bilim
adamının yüzlerce bilimsel çalışmada ortaya koyduğu “Zazaca’nın ayrı bir dil,
Zazaların ayrı bir halk olduğu” bilimsel gerçeğinin ret ve inkarının temel
açıklaması yaygın ve yoğun cehalettir. Cehalet toplumun sadece alt ve orta
katmanlarında değil okumuş üst katmanlarında da vardır. Buna ilişkin
örneklerinden biri 2012 yılında RTÜK’ün Zazacanın sınıflandırmasına ilişkin
uluslar arası tasnifleri hiçe sayıp Zazacanın konumunu inkarcı bir bakış
açısına sahip Kürt enstitüsüne sormasıdır. Akabinde de bilimsel onlarca eserin
ortaya koyduğu realiteye rağmen Zazacanın varlığı inkar edilerek Zazaca lehçe
olarak tanımlanmasına karar verilmiştir.[93]
Bu cehaletin bir sebebi de
geleneksel uygulamalara güven ve etnisite konularından duyulan korkulardan
kaynaklanmaktadır. Ayrıca devlet ve genel Türk kamuoyunda yeni bir etnik grubun
yeni bir etnik sorun olduğu algısı bulunmaktadır. Avrupa’da ilk Zaza
hareketinin ortaya çıktığı “Zazaların Kürt olmadığını ayrı bir etnik grup
olduğunun Zazalar tarafından ilk kez ilan edildiği 1980’lerde Türkiye’de en çok
satan gazetelerden birinin manşeti “ve simdi Zaza sorunu” seklindedir. Bu bakış
açısı alışılan etnik gruplamanın değiştirilmemesi ve dolayısıyla Zazaların
etnik tanımlanmasının “Zazalar Kürt’tür” şeklinde sabit kalmasını
gerektirmektedir.[94]
Bir diğer etkende Osmanlıda
uygulanan millet sistemi uygulamasının sekil değiştirerek devam etmesidir.
Osmanlı devleti döneminde küçük parçalar bütünleştirilerek yönetilmeye
çalışılmış ve farklı gruplar tek bir kompartıman olarak düşünülmüştür. Osmanlı
devletinin bu yaklaşımı Makedonlara karşı da uygulanmış ayrı bir Makedon
kimliği reddedilerek bu grup Bulgar kompartımanına dahil edilmiştir. Bu
yaklaşım Bulgar milliyetçilerinin Bulgar saydıkları Makedonlar adına Selanik
çevresinde ve günümüz Makedonya’sında binlerce Müslümanı katletmelerine ortam
sağlamıştır. Osmanlı’nın bu yaklaşımı sonucunda ayrı bir Makedon milletinin
oluşması bölgenin Osmanlı hâkimiyetinden çıkması ile mümkün olabilmiştir. Bugün
Zazalara ilişkin uygulamada bu millet sistemi alışkanlığın etkileri
gözlenmektedir. Örneğin devlet Zazaca yayınları ayrı bir kanal kurarak yapma
yerine Akar örneğinde de görüldüğü üzere Zazaları Kürt olarak tanımlayanların
eliyle TRT6 içinde yürütmektedir
Ayrıca devlette sürekliliği
temsil eden bürokrasinin işleyiş biçimi ve yüksek düzeyli bürokratların profili
de bunda etkilidir. Türkiye’de bürokrasi de yükselmek için entelektüel
kapasitenin geliştirilmesine gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle batılı
akademisyenlerin Zazaların ayrı bir etnik grup olduğunu ispat eden sayısı
yüzden fazla araştırmaları ve tezleri bürokrasinin alışılmış zihin duvarlarını
aşamamaktadır. Buna mukabil örneğin Türkiye’nin komşusu İran’ın vali ve
genelkurmay başkanlarından Kürtler üzerine bilimsel kitapları olanlar (Arfa ve
Attar) bulunurken onların Türk meslektaşlarının hiç birisinin böyle bir
çalışması mevcut değildir. Yine İngilizlerin Erzurum’daki konsolosluk
görevlilerinden olan Soane, Rusların Erzurum, Tebriz ve Urumiye’deki
diplomatlarının Ortadoğu dilleri üzerine yetkinlikleri ve onların bilimsel
çalışmalarına karşılık Türk diplomatlarında böyle bir nitelik gözlenmemektedir.
Etnisite ve etniklik üzerine konuşmak ve politika geliştirmekten geleneksel
korkuları nedeniyle uzak duran, “millet sisteminin” geleneksel bakış açısının
cenderesinden çıkma cesareti gösteremeyen ve rutini yerine getirerek otomatik
ya da kulis faaliyetleriyle üst kademelere yükselmiş, entelektüel kapasitesini
geliştirme gereğini hissetmemiş Türkiye’nin üst bürokrasisinin Zazalar
konusunda batılı bilim adamlarının 80 yıl boyunca ortaya koyduğu ”Zazaca’nın
ayrı bir dil Zazaların ayrı bir halk olduğu” bilimsel gerçeğini yok
sayması ya da reddetmesi kadar normal bir şey olamaz.[95]
2-Zazalar Türk’tür Tezi
Bazı Zazalar ve bazı Türk
milliyetçileri Zazaların Türk asıllı olduğunu iddia edegelmişlerdir. Bunlardan
Hasan Resit Tankut Zazaların Türk asıllı olduğunu Zaza kelimesinin eski Türkçe
de “sak” tas kelimesinden geldiğini ve Zazaların taşlık bölgelerde yasadığı
için böyle denildiğini ifade etmektedir.[96] Sevgen ayni iddiayı Dersim Zazaları için tekrarlamıştır.[97] Bu görüş bazı Zaza yazarlar tarafından da tekrarlanmıştır.
Bunlara Vartolu Alevi Zaza Şerif Fırat, Zazaların Arap istilası döneminde İranı
terk ettiklerini ve zaman içinde Türkçe olan dillerini unuttuklarını
belirtmiştir.[98] Diğer bir Zaza Hayri Başbuğ Zazaların doğu Anadolu’yu eski
tarihlerde kısa süreliğine kontrol eden Subar Türklerinden geldiğini
söylemektedir.[99]
3-Zaza hareketi ve Zaza
kimliğinin ortaya çıkışı
Oldukça yakın zamanda ortaya
çıkan Zaza kimliğinin ortaya çıkışı ve Zazaların Kürt olduğunu iddia eden
geleneksel bakış acısına meydan okuyan yeni bir akımdır. Zazalar hakkındaki
batılı bilimsel eserlere Zazaların ulaşabilmesi, Avrupa ülkelerine göç,
Sovyetler Birliğinin çöküşü, teknoloji ve bilişim dünyasındaki gelişmeler ve
Kürtçe yayınların artması, Kürt milliyetçiliğinin yaygınlaşması ve
radikalleşmesi, Türkiye’deki liberalleşme ve Avrupa birliği sureci Zaza
kimliğinin oluşmasının ve taban bulmasında başlıca faktörleridir.
Zaza kimliğinin oluşmasında belki
de en önemli faktör Zazalar üzerine yapılan bilimsel çalışmaların Zazaların
ayrı bir halk olduğunu ispat etmeleridir. Mackenzie, Minorsky, Haddank gibi
akademisyenlerin Zazacanın Kürtçenin bir lehçesi olmadığını kesin olarak ispat
etmeleri Zaza kimliğinin ortaya çıkmasının temel belirleyicisi olmuştur. Bu
nedenle söz konusu çalışmaların var olmaması halinde Zaza kimliğinin ortaya
çıkmasının mümkün olmayacağını söylemek abartı olmayacaktır.
Zaza kimliği temel olarak
Bruinessen ve Wilgenburg gibi yazarlarında belirttiği üzere Avrupa’da ortaya
çıkmıştır. Avrupa’ya göç Zazaların Zazalar hakkında bilimsel eserlere
ulaşmasını sağlamıştır. Örneğin önde gelen Zaza akademisyenlerden Selcan,
Üniversite’de araştırma yaparken Zazaca’nın Kürtçenin bir lehçesi olmadığını ve
Zazaların Kürt olmadığı bilimsel gerçeğini kabul etmek durumunda kaldığını
ifade etmektedir.[100]
İlginç olarak Zaza kimliğinin
Avrupa’da ortaya çıkışı diyalektik bir şekilde Kürt milliyetçiliğinin
faaliyetleri ve çabaları ile ilişkilidir. Öncelikle Kürt milliyetçileri
Kürtçenin eğitim dili olarak tanınmasına yönelik çalışmaları Zaza kimliğinin
ortaya çıkmasını etkilemiştir. Bruinessen Avrupa’daki bu sureci;
“Türkçe dışında tüm yerel
dillerin yasaklandığı Türkiye’de, kişinin kökensel olarak Kurmanci ya da Zazaca
konuşması önemli görünmemiştir. Buna karşılık Avrupa’da, Kürt eylemcilerin
göçmen Kürt işçilerini harekete geçirebilmek için bulundukları girişimlerden
biri, Türkiye’den göçmen olarak gelen herkesin ana dilinin Türkçe olmadığının
resmen tanınması ve Kürtçe’nin okullarda ana dillerden biri sayılması için, ana
dilde eğitimdir. Bu Zazaca konuşanları kaba bir ikilemle karşı karşıya
bırakmıştır: Onlar da çocuklarına Alman okullarında “ana dil” olarak Türkçe
yerine Kurmanci öğretilmesini talep etmeli midirler? Bazıları, kendi
bölgelerinde kendilerinden önceki kuşaklar her zaman Kurmanci’yi lingua franca
olarak öğrenmiş oldukları için bunu talep ettiler; ancak belirgin bir huzursuzluk
baki kaldı. Bu Zazaca konuşanlarla Kurmanci konuşanların çıkarlarının açıkça
özdeş olmadığı bir meseleydi” seklinde anlatmaktadır.” şeklinde
özetlemektedir.[101] Diğer bir ifade ile Avrupa’da Kürt milliyetçilerinin Kürtçe
öğretim talepleri diyalektik şekilde Zazaların kendi dillerinde eğitim
taleplerini doğuran bir neden olmuştur.
Kürt milliyetçilerinin Zazaca’nın
bir yazılı dil olmasına karşı çıkmaları da Zazaların Kürt milliyetçilerine
tepki duymalarına yol açmıştır. Avrupa’ya göçen Kürt milliyetçilerinin Kürtçe
edebiyatı geliştirmeye çalıştıkları dönemde bazı Kürt milliyetçileri Zazaca
yayın yapılmasına karşı çıkmaları da Zazalar arasında tepkilere sebep olmuştur.
Bu dönemde Avrupa’da Paris Kürt enstitüsünün Zazaca yayına başlaması ile dil
meselesi iyice alevlenmiştir. Yine Bruinessen “Bu, siyasal nedenlerden ötürü
dilsel ayrımcılığa şiddetle muhalefet eden belli milliyetçi entellektüel
çevrelerde sert olumsuz tepkilere yol açmıştır. Bunların bir kısmı, sentetik
bir birleşik Kürt dili için çalışmış; diğerleri iki yazılı Kürt diline tahammül
edebileceklerini düşünmüşler; ancak daha önce neredeyse hiç yazılı geleneğe
sahip olmayan Zazaca’yı bir diğer yazılı dil olarak geliştirmenin Kürt ulusu
arasına ayrılık tohumları ekmek olacağına karar vermişlerdir. Yazılı Zazaca’nın
geliştirilmesi ya da yasaklanmasına dair tartışma, sürgündeki Zaza
entellektüellerinin küçük çevresinde, fikir ayrılıklarına yol açan büyük bir
etki yarattı. 1980′lerin sonunda ilk Zaza dergisi yayımlandı ve kesinlikle
Kürtçe değildi. Dergide Zazaca, Türkçe, İngilizce makaleler vardı; ama Kürtçe
yoktu. Zazalar’dan, kimlikleri uzun zamandan beri sadece Türk devletince değil,
Kürtler’ce de reddedilen ayrı bir halk olarak söz ediyor; ve coğrafi bir ad
olarak Kürdistan terimini reddettiğini belirterek, Zazalar’ın eski yurdu için
Zazaistan kelimesini icat ediyordu. Derginin ilk başta çok küçük bir okuyucu
çevresi oldu; ama kızgın Kürt tepkileri her şeye rağmen derginin söylediği bir
söz olduğunu gösterdi ve tedricen artan sayıda Zaza derginin görüşlerini
benimsedi” [102]
Kürt milliyetçi çevreleri Zaza
yazarların Avrupa’da Zazacanın varlığın savunma konusundaki faaliyetlerini
baltalamak için onların devlet tarafından yönlendirildiği komplo teorisine sıkı
sıkıya sarılmışlardır. Bununla birlikte Kürt milliyetçileri içinde de
Zaza hareketinin doğuşunda, Zazalara karşı Kürt milliyetçilerinin asimilasyoncu
ve inkârcı politikasının etkileri olduğunu kabul edenler de bulunmaktadır. Kürt
yazar Hassanpour bütün milliyetçilikler gibi Kürt milliyetçisi çizgisinin de
tek dil, tek millet anlayışına sahip olduğunu söylemekte ve bunu
eleştirmektedir.[103] Bu bağlamda Lezgin’de Kürt milliyetçisi çizgisindeki
Kurmanci’yi öne çıkaran ve Zazaca’yı ikincilleştiren yaklaşımların Zazalar
arasında tepki doğurduğunu itiraf etmektedir.[104]
Zaza kimliğinin daha belirgin
hale gelmesine imkân hazırlayan bir etken de teknoloji ve bilişim dünyasında
ortaya çıkan gelişmelerdir. 90′lardan itibaren uydu kanalları ve internet
Kürtçe yayınların insanlara daha kolay ulaşmasını sağlamıştır. Bu durum
diyalektik şekilde artan oranda Zazaların Kürtlerle dil farklılığını hissetmelerine
neden olmuştur. Diğer taraftan internette Zaza hareketinin farklı fraksiyonları
online yayın yapabilme imkânına kavuşmuş bu da Zaza hareketinin daha geniş
kitlelere sesini duyurmasını sağlamıştır. Ayrıca sosyal medyada da Zazalar
yavaş yavaş kendilerini ifade etmeye başlamışlardır. Facebook’ta “Zaza Kültürü”
sayfası 58.284 kişi tarafından beğenilmiş, “Zazalar” sayfası 15.870 kişi,
“Zazaki Muzik = Muzikê Zazaki” sayfası ise 36.782 kişi tarafından
beğenilmiştir.[105] Bu durum Zazaların artan oranda bilinçlendiğinin göstergesi
olmaktadır.
Sovyetler Birliğinin çöküşü de
dolaylı olarak, sosyalist devrim umudunun yıkılması, milliyetçiliğin ve dini
kimliklerin yükselmesi nedenleri ile Zaza kimliğinin güçlenmesinin
sebeplerinden olmuştur. Soğuk savaş döneminde özellikle Alevi Zazalar sol
hareketler içinde çok etkindiler. Onların önemli bir kısmı PKK’yı sosyalist bir
örgüt olarak görmelerinden ötürü desteklemişlerdi. Ancak Sovyetler Birliğinin
yıkılışı sol eğilimli Zazalar arasında sosyalist devrim umudunu azaltmış diğer
taraftan PKK’nin da daha fazla Kürt milliyetçisi daha az sosyalist bir çizgi
tutturmasına neden olmuştur. Bu durum “her türlü ırkçılığa ve milliyetçiliğe
karşı olan” gelenekten gelen sosyalist Zazaların PKK’dan uzaklaşmasana neden
olmuştur. Diğer taraftan Bruinessen’in belirttiği üzere “Başlangıçta
militan bir şekilde din karşıtı olan PKK, 1980′lerin ortalarında, Sünni
bölgelerde daha çok halk desteği bulmaya yönelik başarılı bir girişimle,
gittikçe Sünni İslâm’a karşı uzlaşmacı bir tavır benimsedi. Bu aşikâr bir
şekilde, PKK’nin Aleviler arasındaki popülerliğine bir katkıda bulunmadığı gibi
muhtemelen Alevi öznelliğini güçlendirdi. PKK’ye göre, tüm Alevi uyanışı,
Kürtler arasına ayrımcılık ekmek için doğrudan devletçe yönetiliyordu ve buna
önayak olanların tümü ajandı. Bu aynı zamanda, Aleviler’in PKK’den soğumalarına
yol açacak şekilde partinin kendi saflarındaki Aleviler’den kuşkulanmasına ve
onların tasfiyesine yol açtı. Dinsel boyutunun gittikçe daha fazla farkına
vararak, aslî bir kimlik olarak Aleviliğe yeniden yapılan vurgu, büyük ölçüde
Sünni köktenciliğine ve kapsayıcı Kürt milliyetçiliğine karşı bir tepkidir.”[106]
Öte taraftan Kürt milliyetçi
çevrelerinin 2011 yılında organize ettiği sivil cuma eylemlerinin de benzer bir
etkisinin olduğu söylenebilir. Bu eylemler PKK ve BDP çizgisine Sünni Kürt
çevrelerinden daha fazla destek sağlasa da Zazaların ve özellikle Alevi
Zazaların bu çizgiye karşı daha şüpheci olmalarına neden olmuştur. Ayrıca bu
sivil Cuma eylemlerinde vaaz ve hutbe Kürtçe okunmuş bu da Kürtlerle Zazaların
birlikte yaşadığı şehirlerde Zazacanın zımni inkârı şeklini almıştır. Bu
itibarla sivil Cuma eylemleri 2011 seçimlerinde özellikle alevi Zaza
bölgelerinde Kürt milliyetçisi adayların yenilgisini hazırlayan önemli bir
neden olmuştur.
Kürt milliyetçiliğinin taban
bulma çabaları ve bölgedeki diğer halklardan Kürtlerin dinsel olarak farklı
olduğunu ön plana çıkarmak için ileri sürdükleri tezler de Zazalar nezdinde
dışlanma duygusunun artmasına neden olmaktadır. Kürt milliyetçilerinin
Şafiiliğe yaptıkları vurgu Alevi Zazalar arasında tepkiye neden olmaktadır.
Selcan bu rahatsızlığını “Taban tutmuş olan Kürt siyasi örgütleri son
zamanlarda artık resmen Şafiiliği tek Kürt mezhebi olduğunu savunuyorlar.
16.6.1993 te Berlin’de Offener Kanal’da (22°°), üstelik te Dersim TV adı
altında (!) hazırlamış oldukları programında sarıklı bir Kürt hocası bakın
şöyle diyor: Mezhebê Kurda Şafiiye. ‘Kürtlerin mezhebi Şafiiliktir. Eh,
Dersimlilere ve öteki Alevilere müjde olsun, şimdiden namazını öğrenmeye
başlasınlar ve Kenan Evren’in Dersim’de zoraki olarak yaptırmış olduğu camileri
hazır tutsunlar.”[107] şeklinde ifade etmektedir.
Kürt hareketinin yaygınlaşması ve
radikalleşmesi de Zazalardaki bilinçlenmenin bir nedeni olmuştur. Kürt
milliyetçiliğinin yaygınlaşması sonucunda kamusal alanda Kürtçenin ön plana
çıkarılmasının Zazalarda kızgınlığa yol açmasının yanında PKK’nin Zaza
bölgelerinde sivil toplum önderlerine ve sivillere karşı “işbirlikçilik” “kontracılık”
gibi bahanelerle yaptığı infaz tipi eylemler Zazaların PKK’nin Zaza
bölgelerinde popülaritesine ciddi darbe vurmuştur. Örneğin en önemli Zaza
liderlerinden olan Seyit Rıza’nın torunu Ali Rıza Polat PKK tarafından
öldürülmüştür. PKK’nin yaptığı bu infazlar Zaza hareketi tarafından PKK’nin
işgalci güç olarak adlandırılmasına neden olmuştur.[108]
Zaza politikacıların Zaza dili ve
kimliğine yönelik söylemlerin güçlenmesi Kürt milliyetçilerini rahatsız
etmektedir. Zaza politikacılardan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ile
AKP Bingöl milletvekili ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın bu konudaki
yaklaşımları dikkat çekicidir. Cevdet Yılmaz’ın Zazacanın ayrı bir dil olduğuna
ilişkin çıkışı Kürt milliyetçilerini rahatsız etmiş ve onu protesto
etmişlerdir.[109] Ancak Zazaca kitap çıkaran ve Zaza-Der’i ziyaret eden diğer
Zaza politikacı Hüseyin Aygün,[110] PKK çizgisindeki Özgür Politika gazetesi tarafından Zaza
kimliğine yaptığı vurgu nedeniyle tehdit edilmiş ve sonrasında da PKK
tarafından kaçırılmıştır.[111]
Son olarak Türkiye’deki
liberalleşme ve Avrupa birliği Süreci’nin Zaza hareketinin Türkiye içinde de
zemin bulmasını kolaylaştıran bir neden olduğu söylenebilir. Liberalleşme Kürt
milliyetçilerine rağmen bağımsız Zaza figürlerinin de sesini duyurabilmesine
imkân sağlamıştır. Ayrıca AB’nin Zazaların ayrı bir etnik grup olduğunu kabul
etmesi de Zaza kimliği açısından önemli olmuştur.[112] Ancak bu durum Kürt milliyetçi çevrelerinin de tepkisini
çekmiştir. Örneğin İstanbul’da AB’nin düzenlediği azınlıklar konferansında Zaza
katılımcının konuşması planlanmış ancak Kürt milliyetçileri Zaza katılımcının
konuşmasına engel olmuşlardır.[113]
Kürt milliyetçi çevrelerinin
Zazaları yok sayma onların dilini lehçe olarak gösterme çabaları, devletin
geçmiş dönemdeki Kürtlere karşı inkârcı tutumuyla bir tutularak
eleştirilmektedir. Bu bağlamda Kürtlerin dağ Türkü olduğu, dağda yürürken karın
“kart kurt” sesinden Kürtlerin isimlendirildiği iddiası paralelinde sosyal
medyada Kürt milliyetçilerinin inkarcı tutumu onlara karşı bir itiraz olarak
ifade edilmektedir. Twitter’da yazılan bir tweette “Zaza diye bir şey yoktur,
onlar karda yürürken zart zurt sesleri çıkaran Dağ Kürtleridir”[114] denmesi yine bir ekşi sözlük yazarının “Kürtlerin tezine
göre Zazalar sazlıkta yürürken zaz zaz sesi çıkaran Kürtlerdir. Sazlık
Kürtleridir yani.” ibareleri Kürt milliyetçilerinin inkârcı tutumlarına karşı
bir sinizm ve ironi örnekleridir.[115]
Dikkat çekici bir şekilde Kürt
milliyetçilerinin Zazalara karşı tutumu ile zamanında devletin Kürtlere karşı
takınmış oldukları tutum arasında büyük bir paralellik bulunmaktadır. Tablo
II’de bu benzerliklerden öne çıkanlar sıralanmıştır.
Tablo II: Kürt milliyetçileri
ile Türk milliyetçilerinin benzerlikleri
|
|
Türk
milliyetçilerinin Kürtler hakkında görüşleri
|
Kürt
milliyetçilerinin Zazalar hakkında görüşleri
|
1
|
İnkârcılık
|
Kürt diye bir halk yoktur
|
Zaza diye bir halk yoktur
|
2
|
Lehçecilik
|
Kürtçe Türkçenin bir lehçesidir
|
Zazaca Kürtçenin lehçesidir.
|
3
|
Dış Düşmanların suçlanması
|
Kürt meselesi emperyalizmin oyunudur.
|
Zaza meselesi devletin bir oyunudur.
|
4
|
Ermenilerin Suçlanması
|
PKK terörü Ermenilerle ilişkilidir.
|
Zaza meselesi bir Ermeni oyunudur
|
5
|
Tarihi figürlere sahip çıkma
|
Selahaddin Eyyubi Türk’tür.
|
Şeyh Sait ve Seyit Rıza Kürt’tür.
|
6
|
Kadim tarihte birlik
|
Kürtler eski Türk kabilesidir.
|
Zazalar en eski Kürtlerdir
|
7
|
Aşağılama
|
Kürtler hiç devlet kuramadılar
|
|
8
|
Etnik ada alerji
|
Kürt’ün anılmasından rahatsız olma
|
Zaza adının anılmasından rahatsız olma[118]
|
Zaza kimliği ve Zazaların
politik tercihleri
Türkiye’nin üçüncü büyük etnik
grubu olmalarına rağmen Zazaların politik davranışları herhangi bir incelenmeye
tabi tutulmamıştır. Daha önce de belirtildiği üzere Zaza tarihi Zazaların
merkezîleşen otorite ve güçle problemli bir ilişkisi bulunduğunu
göstermektedir. Zazalar iki defa devlete isyan etmişler, otoriter olan 82
Anayasasına en az desteği vermişlerdir.[119] Ayrıca, daha önce belirttiğimiz üzere PKK içinde Zaza
militan sayısındaki azalışın da gösterdiği gibi Zazalar PKK’yı zayıf iken
desteklemelerine karşılık, güçlenip baskı mekanizması haline gelince de
desteklerini azaltmaları bu bağlamda Zaza davranışının bir örneği olmuştur.
Hernekadar Zazaların seçmen
davranışları yukarda değindiğimiz sebeplerle tahmin edilmesi zor olsa da
Zazaların seçimlerde mezhep farklılıkları bağlamında genel Türkiye eğilimi ile
paralellik gösterecek şekilde oy verdikleri görülmektedir. Alevi Zazalar
genel olarak sol partilere destek verirken Sünni Zazalar sağ partilere destek
vermektedirler. 2011 seçimlerinde sağ partiler Tunceli’nin Zaza ilçelerinde
oyların %10′undan azını, Bingöl’ün Sünni Zaza ilçelerinde ise sol partiler ise
oyların %3′ten azını alabilmiştir. [120]
Tablo III: Kürt milliyetçisi
Partiler ve Zazalar.[121]
İl
|
İlçe
|
1995%
|
1999%
|
2002 %
|
2007%
|
2011%
|
Bingöl
|
|
7
|
12
|
22
|
14
|
24
|
|
Genç
|
4
|
5
|
8
|
7
|
12
|
|
Solhan
|
2
|
7
|
15
|
6
|
13
|
|
Karlıova*
|
11
|
30
|
51
|
42
|
42
|
Diyarbakır
|
|
46
|
46
|
56
|
44
|
59
|
|
Çermik
|
9
|
9
|
22
|
10
|
19
|
|
Çüngüş
|
7
|
8
|
14
|
6
|
12
|
|
Dicle
|
28
|
32
|
39
|
28
|
54
|
|
Eğil
|
25
|
13
|
28
|
16
|
34
|
|
Hani
|
24
|
19
|
44
|
31
|
46
|
|
Silvan*
|
61
|
63
|
77
|
61
|
78
|
Tunceli
|
|
16
|
13
|
32
|
27
|
23
|
|
Hozat
|
13
|
14
|
28
|
44
|
15
|
|
Nazimiye
|
7
|
2
|
25
|
17
|
17
|
|
Ovacık
|
6
|
9
|
19
|
28
|
19
|
|
Pülümür
|
2
|
3
|
12
|
9
|
7
|
|
Mazgirt*
|
33
|
15
|
48
|
34
|
37
|
Elazığ
|
|
3
|
4
|
7
|
3
|
-
|
|
Palu
|
2
|
2
|
4
|
1
|
-
|
Şanlıurfa
|
|
13
|
16
|
12
|
12
|
17
|
|
Siverek
|
6
|
10
|
15
|
9
|
16
|
Bitlis
|
|
10
|
13
|
29
|
16
|
26
|
|
Mutki
|
1
|
1
|
5
|
3.6
|
9
|
Adıyaman
|
|
9
|
7
|
11
|
6
|
6
|
|
Gerger
|
3
|
5
|
6
|
1
|
3
|
*En yüksek Kürt oranına sahip ilçe
Diğer taraftan Tablo III’ten de
görüleceği üzere her ne kadar Kürt milliyetçileri, devlet, genel Türk kamuoyu
Zazaları Kürt saysa da Kürtlerle Zazaların secim davranışları arasında büyük
farklılıklar bulunmakta ve Zazalar Kürt partilerine çok daha az oranda oy
vermektedirler. En yüksek Zaza oranına sahip iki il olan Bingöl ve Tunceli ile
en kalabalık Zaza nüfusuna sahip il olan Diyarbakır’ın Zaza ve Kürt ilçelerinin
secim sonuçları karşılaştırıldığında Zazaların Kürt milliyetçisi partilere daha
az destek verdiği net olarak görülmektedir. Bu üç ilin en yüksek Kürt oranına
sahip Karlıova, Mazgirt ve Silvan ilçeleriyle Zaza ilçeleri arasında 20 ila 40
puanlık muazzam bir fark görülmektedir. Ayrıca tabloda görülen Zaza yoğun
ilçelerin hepsinde Kürt milliyetçisi partiler il ortalamasının altında oy
almışlardır. Özet olarak secim sonuçları; Zazaların, Kürt milliyetçisi
örgütlerin yoğun çabalarına rağmen Kürt milliyetçisi ideolojiden uzak
durduklarını, iradelerini Kürt milliyetçilerine teslim etmediklerini göstermektedir.
Sonuç
Özet olarak Mann-Haddank,
MacKenzie, Windfuhr, Minorsky, Todd, Poul gibi onlarca bilim adamı 80 yıldır
yazdıkları yüzlerce eserlerde Zazacanın ayrı bir dil Zazaların ayrı bir halk
olduğunu ortaya koymuşlardır. Zazaların Avrupa’ya göçü ve Türkiye’deki göreli
liberalleşme ve iletişim imkanlarının gelişmesi Zazaların bu kaynaklara
ulaşmasını sağlamış, akabinde önce Avrupa’daki Zazalar arasında daha sonra da
Türkiye’deki Zazalar arasında Zaza kimliği güçlenmeye başlamıştır. Zaza
kimliği sessiz ve barışçıl bir yapı içinde kendini geliştirmektedir. Diğer
taraftan onlarca bilim adamının ortaya koyduğu gerçeğe rağmen Kürt
milliyetçileri, Devlet ve genel Türkiye kamuoyu Zazaların varlığını kabul
etmemekte ve onları Kürtlerin bir alt grubu olarak tasnif etmeye devam
etmektedirler.
Sonuç olarak Zazalar Türkiye’nin
en büyük üçüncü etnik grubu olmasına rağmen onlar belirleyici otonom sosyal ve
politik bir figür değildirler. Bununla birlikte onların kimlik taleplerinin
barışçıl karakteri Türkiye’deki etnik şiddete karşı barışçıl bir alternatif
olarak genel Türk toplumunun önünde bulunmaktadır. Bu nedenle, batılı bilim
adamlarının ortaya koyduğu, Zazaların ayrı bir halk Zazacanın ayrı bir dil
olduğu Zazaların Kürt olmadığı bilimsel gerçeğinin kabul edilmesi tüm Türkiye
toplumu için barış ve huzur ortamı sağlanmasına katkı sağlayacaktır.
[1] Leezenberg Leezenberg Michiel 2011., Soviet Kurdology
veKurdish Orientalism, The Heritage of Soviet Oriental Studies, Ed. Michael
Kemper,Stephan Conermann, p. 86-102, Taylor & Francis New York
[2] Kar Cihat (2008), Zaza Dili Arastirmalarinin 150 Yillik
Geçmisi Üzerine (1857-2007) II, Çime, Zaza dili ve kültürü dergisi, No.
9, 2008, Pesoreke Zuan u Edate Zazayan. <http://www.zazaki-institut.de/peseroki/cime/CIME9.pdf.>
erişim 12, 2011 ilginç olarak Esterabad tarihi Part topraklarının merkezidir.
[3] Soane E. B., Notes on a Kurdish Dialect, the Shadi Branch
of Kermanji, Journal of the Royal Asiatic Society of Great Britain veIreland,
(Oct., 1909), s.895-921.
[4] Molyneux-Seel L., A Journey in Dersim, The Geographical
Journal, Vol. 44, No. 1 (Jul., 1914), pp. 49-68
[5] Huntington Elbsworth, The Valley of the Upper Euphrates River
and Its PeopleAuthor (Bulletin of the American Geographical Society, Vol. 34,
No. 4 (1902), pp. 301-310
[6] Selcan Zılfi, Zaza Dilinin Gelişimi, 2004, http://zazaki.de/zazakide/ZazaDilininGelisimi.pdf
[7] Todd Terry Lynn. (1985). A grammar of Dimilli Also known as
Zaza, Stockholm: Iremet Forlag
[8] Minorsky Vilidamir, The Guran, Bulletin of the School of
Oriental veAfrican Studies, University of London, Vol. 11,No. 1 (1943), s. 75-103
[9] Mackenzie, D. N. (1961). The Origins of Kurdish. In
Transactions of the Philological Society, s. 68-86.
[10] UNESCO, Endangered languages, http://www.unesco.org/new/en/culture/themes/cultural-diversity/languages-and-multilingualism/endangered-languages/,
erişim 21Ocak 2012
[11] Selcan, Z.(2004), Zaza Ulusal Sorunu, http://www.zazaki.de/zazakide/ZazaUlusalSorunu2004.pdf
, erişim 15 Aralık 2011
[12] Gökalp Ziya (1992) Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik
Tetkikler, Sosyal Yayınları, s.25
[13] Windfuhr, G. (2009). Dialectology VeTopics. G. Windfuhr,
The İranian languages (s. 5-43). NY: Routledge.
[14] Farrokh, K. (2007). Shadows in the desert: ancient Persia at
war. New York: Osprey Publishing MidlveHouse.
[15] Mackenzie D, s. 68-86
[16] Madelung, W. (1995, December 15). DEYLAMITES people
inhabiting a shifting region in northern Persia veadjacent territories,
including the Deylamān uplands. Retrieved June 14, 2011 Ansiklopedia İranica:
<http://www.İranica.com/articles/deylamites>
[17] Naval Postgraduate School. (2011). Ethnic Identity in
Afghanistan . erişim 8 May 2011 http://www.nps.edu/Programs/CCs/Ethnic_identity.html.
[18] Nasidze, I., Quinque, D., Ozturk, M., Bendukidze, N., &
Stoneking, M. (2005). MtDNA veY-chromosome Variation in Kurdish Groups. Annals
of Human Genetics, 401-412.
[19] Şerefhan (1971), Şerefname Kürt Tarihi, çeviren Mehmet Emin
Bozarslan, Ant Yayınları, İstanbul, 1971
[20] Izady, M. R. (1992). The Kurds: Concise Handbook. Washington
DC: Tasylor&Francis Inc.
[21] McDowall, D. (2007). A Modern History of the Kurds. NY:
Tauris& Co.
[22] Mackenzie, D. N., a.g.e. s.
[23] Kreyenbroek, P. G. (2000). On the Kurdish Language. P. G.
Kreyenbroekl, & S. Sperl içinde, The Kurds: a contemporary overview (s.
53-65). New York: Taylor&Francis Group
[24] LECOQ Par Pierre, The place of Kurdish among the İranian
Languages, World Congress of Kurdish Studies, Irbil, 6-9 September 2006,
June 28 2011 erişim 8 Temuz 2011 <http://www.institutkurde.org/en/conferences/kurdish_studies_irbil_2006/Pierre+LECOQ.html.>
[25] Bruinessen Martin Van, Ağa, Şeyh, Devlet, Çev. Banu Yalkut
İletişim, 2011
[26] Selcan, Z. (2004). Zaza Dilinin Gelişimi, Zazaki.de. http://zazaki.de/zazakide/ZazaDilininGelisimi.pdf
erişim Mayıs 16, 2011
[27] Kar,Cihat “Zaza Adı ve Kaygusuz Abdal”, Piya Dergisi,
Amor/Sayı: 4, Payizopeyén 1988, s.20-23
[28] Kar Cihat (2007), Zaza Dili Arastirmalarinin 150 Yillik
Geçmisi Üzerine (1857-2007) II, Çime Journal of Zaza Language veCulture,
No.8, 2008, Pesoreke Zuan u Edate Zazayan. erişim 12 Temuz 2011
from http://www.zazaki-institut.de/peseroki/cime/CIME8nustey.pdf.
[29] Minorsky V., Tarih, v. Minorsky TH. Bois, D.N. Mac Kenzİe
Kürtler ve Kürdistan İngilizce ‘den Çeviren
Kamuran Fıratlı, Doz Yayınları, İstanbul 2004, s. 51
Kamuran Fıratlı, Doz Yayınları, İstanbul 2004, s. 51
[30] Minorsky V., a.g.e., s. 63
[31] Şerefhan. (1971). Kürt Tarihi, çeviri, Mehmet Emin Bozarslan,
Istanbul:Ant Yayınları.
[32] Bruinessen Martin Van, Ağa, Şeyh, Devlet, Çev. Banu Yalkut
İletişim, 2011, s.182
[33] Tan Altan (2009), Kürt Sorunu, Ya Tam Kardeşlik Ya Hep
Birlikte Kölelik, Timaş Yayınları, s.233,234
[34] Robert W. Olson (1989) The emergence of Kurdish nationalism
and the Sheikh Said Rebellion, 1880-1925, University of Texas Press, s.95
[35] Michael M. Gunter (2009) The A to Z of the Kurds, Scarecrow
Press, s.179
[36] Orhan Zuexpayij, http://www.sadilli.com/index.php?option=com_content&view=article&id=76&Itemid=101,
[37] TASKIRAN D., http://www.kimsoran.com/kimsor_tarihi_taskiran.htm,
“Kımsorlular, Dersim isyanında yer almadılar. Aşiretlerin talan ve zulmünden
bıkmış Kımsorlular, kendi içlerine kapanmışlardı. Olayların gelişiminden
habersizdiler.”
[38] Orhan Zuexpayij, http://www.sadilli.com/index.php?option=com_content&view=article&id=76&Itemid=101,
[39] Kodaman Bayram (1979). Hamidiye Hafif Süvari Alayları (II.
Abdülhamid ve Doğu-Anadolu Aşiretleri ), İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Tarih Dergisi, March 1979. erişim 14 Temuz 2011 http://www.iudergi.com/tr/index.php/tarih/article/view/3280/2883.
[40] TUIK. (2011). Halkoylaması Sonuçları, erişim 14 Temuz 2011
from http://tuikrapor.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?secimdb2=&report=halk_tab2_1961_1988.RDF&p_il=12&p_yil=1982&desformat=html&ENVID=secimEnv.
[41] Şehitlerimiz, www.hezenparastin.com.
Erişim 21 Aralık 2011,
[42] Massicard Ellise, Türkiye’den Avrupa’ya Alevi Hareketinin
Siyasallaşması, çeviren Ali Berktay, İletişim Yayınları İstanbul, 2007, s.131
[43] Todd Terry Lynn. (1985). A grammar of Dimilli Also known as
Zaza, Stockholm: Iremet Forlag.
[44] Paul Ludwig, The Pozition of Zazaki the West İranian
Languages, from http://www.kavehfarrokh.com/wp-content/uploads/2009/11/zazakipositionof.pdf.
erişim 2 Kasım 2011
[45] Keskin, M. (2011). Zazaca Üzerine Notlar. <http://www.zazaki.de/turkce/makaleler/zazacauzerinenotlar.pdf.12>
Hazİran 2011,
[46] Dehqan, Mustafa. (2010). A Zazaki Alevi Treatise from
Diyarbekir, JRAS, Series 3, 20, 3, pp. 1–12.
[47] Erdoğan M. Ali, Molla Ahmede Xasi , Zaza toplumunda
yetişmiş değerli İslam âlimi.. http://www.dogruhaber.com.tr/Haber/Molla-Ahmede-Xasi-4978.html,
erişim 14 Eylül 2011
[48] Lezgin Roshan, (2009). Among Social Kurdish Groups – General
Glance at Zazas, erişim 16 Mayıs 2011 http://www.zazaki.net/haber/among-social-kurdish-groups-general-glance-at-zazas-503.htm
June 7 2011.
[49] Selcan, Z. (2004). Zaza Dilinin Gelişimi, Zazaki.de.
Retrieved May 16, 2011 from http://zazaki.de/zazakide/ZazaDilininGelisimi.pdf.
[50] Selcan, Z.(2004), Zaza Ulusal Sorunu, http://www.zazaki.de/zazakide/ZazaUlusalSorunu2004.pdf
erişim 15 Aralık 2011
[51] Murat Bayar, Zaza Edebiyatı, http://www.solhan.net/modules.php?name=Content&pa=showpage&pid=96,
erişim 27 Aralık 2011
[52] Cihan Haber Ajansı, İLK ZAZACA FİLMİN GALASI YAPILDI 09
Temmuz 2011, http://www.showhaber.com/ilk-zazaca-filmin-galasi-yapildi-457271.htm
erişim 27 Aralık 2011
[53] AKnews, Kırmancca (Zazaca)’da İlk Kısa Film, http://www.zazaki.net/haber/kirmancca-zazacada-ilk-kisa-film-391.htm,
erişim 27 Aralık 2011
[54] Selcan, Z. (2004) a.g.m.
[55] Zülfü Selcan, Zaza Dili’nin Tarihi Gelişimi. http://zazader.org/dr-zulfu-selcan-zaza-dili%E2%80%99nin-tarihi-gelisimi/
erişim 27 Kasım 2012
[56] Kurij, S. (2010). Zazaca (Zazakî) Yazının Tarihçesi, Serhat
Gundem. erişim 4 Ağustos, 2011 http://www.serhatgundem.com/haber/4027/zazaca-zazaki-yazinin-tarihcesi-1-seyidxan-kurij.
[57] Selcan, Z. 2004 ag.m
[58] Lezgin Roshan, (2009). Among Social Kurdish Groups – General
Glance at Zazas, Retrieved May 16, 2011 http://www.zazaki.net/haber/among-social-kurdish-groups-general-glance-at-zazas-503.htm
June 7 2011
[59] Keskin, M. (2011). Zazaca Üzerine Notlar. erişim 12 Temuz
2011 from, http://www.zazaki.de/turkce/makaleler/zazacauzerinenotlar.pdf.
[60] Selcan Z.(2004), a.g.m.
[61] Arakelova, V. (1999-2000). The Zaza People as a New
Ethno-Political Factor in the Region. İran & the Caucasus, 3-4, 397-408.
[62] Massachusetts Institute of Technology. . zazaki. Erişim 4
Temuz, 2011, http://people.csail.mit.edu/ain/zazaki.mp4.
[63] Bozdağ, C., & Üngör, U. (2011). Zazas and Zazaki. Erişim
5 Mayıs 2011 http://www.zazaki.de/english/index.htm.
[64] Izady, M. R. (1992). The Kurds: Concise Handbook. Washington
DC: Tasylor&Francis Inc.
[65] Kaya Mehmed S. (2011), The Zaza Kurds of Turkey: A Middle
Eastern Minority in a Globalised Society, New York:I.B.Tauris, 2011
[66] Keskin, M. (2011). Zazaca Üzerine Notlar. 12 Temmuz
2011 http://www.zazaki.de/turkce/makaleler/zazacauzerinenotlar.pdf.
[67] Z. Mir-Hosseini (1994). “Inner Truth and Outer History: The
Two Worlds of the Ahl-e Haqq of Kurdistan”, International Journal of Middle
East Studies, Vol.26, pp.267-269
[68] Usluer Fatih, Hurufilik, İlk Elden Kaynaklarla Doğuşundan
İtibaren, Kabalcı Yayınları, 2009, s. 48,
[69] Kehl-Bodrogi, K. (1999), Kurds, Turks, or a People in Their Own
Right? Competing Collective Identities Among the Zazas. The Muslim World, 89:
439–454.
[70] White Paul (1992b), Interview with Seyfi Cengiz, erişim 26 Temuz
2011 http://zazapress.tripod.com/english/English.html.
[71] Lezgîn, R. (2009). AMONG SOCIAL KURDISH GROUPS – GENERAL
GLANCE AT ZAZA. erişim, 78 Mayıs 2011, http://www.zazaki.net/haber/among-social-kurdish-groups-general-glance-at-zazas-503.htm.
[72] White Paul, (1992a).Unpublished interview by Paul White with
PKK leader Abdullah Ocalan, at the Mahsum Korkmaz Akademisi, Lebanon, July 2,
From Wladimir van Wilgenburg, Is Ankara Promoting Zaza Nationalism to
Divide the Kurds? erişim 18 Mayıs 2011 http://www.jamestown.org/programs/gta/single/?tx_ttnews%5Btt_news%5D=34423&tx_ttnews%5BbackPid%5D=26&cHash=c82a6a69c6
.
[73] Sarmakeşyan Gayane (2010). Ermeni Nasyonalistin Kürt Nefreti,
Translation from Russian, Kamiz Şedadi. Retrieved June 5, 2011, from http://www.zazaki.net/haber/ermeni-nasyonalistin-kurt-nefreti-446.htm.
[74] Aslan İşxané (Zerdeşt Nebi) (2010). HEWAR, EM SHE’LANDIN!,
erişim 25 Temuz 2011 http://www.kurdist.ru/index.php?option=com_content&task=view&id=363.
[75] Kılıç Ali, Uluslararası Yerevan Konferansı
Uzerıne, http://www.kurdist.ru/index.php?option=com_content&task=view&id=780&Itemid=1
[76] http://zazaki-institut.de,
erişim 4 Kasım 2012
[77] Selcan, Z. (2004). Zaza Dilinin Gelişimi, Zazaki.de. erişim
16 Mayıs 2011 http://zazaki.de/zazakide/ZazaDilininGelisimi.pdf.
[78] Üniversite Öğrencilerinden Protesto 2010, Tuncelinin Sesi
Gazetesi, erişim 11 Mayıs 11 2011, http://www.tuncelininsesi.com/haber/universite-ogrencilerinden-protesto-920.htm.
[79] LEZGÎN Roşan, KURIJ Seyîdxan 2011, Bingöl
Üniversitesi’nin Siyasi Amaçlı ‘Zazacılık’ Sempozyumuna Katılmıyoruz!, 16 Mayıs
2011 from http://www.zazaki.net/haber/-kamuoyuna…–850.htm
May 25 2011.
[80] Çiya Sait 2007, ZAZA YURTSEVERLİĞİ, erişim 3 Hazİran, 201, 1 http://dersimzazaplatformu.de.tl/ZAZA-YURTSEVERLI%26%23286%3BI.htm,
25 Mayıs 2011.
[81] ANF 2009, HPG Dersim’de ‘uyarı’ bildirileri dağıttı. erişim
11 Haziran, 2011, http://www.newededersim.com/news_detail.php?id=4098.
[82] ANF 2011, Öcalan: Benim yapacaklarım bitti. . erişim, 17
Eylül 2011, http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=47323.
[83] Onal Adil, (August 08, 2011), PKK, Bingöl’de işadamı
kaçırdı Milliyet. erişim, 17 Eylül 2011, http://gundem.milliyet.com.tr/pkk-bingol-de-isadami-kacirdi/gundem/gundemdetay/08.08.2011/1424090/default.htm
[84] Demir Ferit (Semptember 1 2011a), PKK Tunceli’de kaçırdığı
taksi şoförünü öldürdü. erişim, 17 Eylül 2011, http://www.hurriyet.com.tr/gundem/18622961.asp
[85] BİNGÖL Serkan, (August 10, 2011) PKK, şantiye basıp 3 işçiyi
kaçırdı, milliyet, erişim, 17 Eylül 2011, http://gundem.milliyet.com.tr/pkk-santiye-basip-3-isciyi-
kacirdi/gundem/gundemdetay/10.08.2011/1424956/default.htm
[86] Demir Ferit (Semptember 12, 2011bb), PKK’lılar Kamer Genç’in
akrabasını öldürdü. erişim, 17 Eylül 2011, http://gundem.milliyet.com.tr/pkk-lilar-kamer-genc-in-akrabasini-oldurdu/gundem/gundemdetay/12.08.2011/1425781/default.htm
[87] Lezgin Roşan. (2010). References And Explanations, erişim, 21
Hazİran2011, http://www.zazaki.net/haber/references-and-explanations–504.htm.
[88] Kaçar Huseyin, (2009) TRT Şeş’te Zazaca Soranice Yayın,
Retrieved June 9, 2011. http://www.sabah.com.tr/Gundem/2009/05/13/trt_seste_zazaca_ve_soranice_yayin.
[89] Bariç Bayram (2010). Muhammed Dara Akar Röportajı , erişim,
11 Nisan 2011, http://www.tavz.net/modules.php?name=Bizim_Sairler&rop=sayfagoster&siir_id=17.
[90] Erdogan Recep Tayyip (2009). Başbakanımız Recep Tayyip
ERDOĞAN – TRT6 Açılış Konuşması, Retrieved erişim, 5 Hazİran 2011, , from
http://www.youtube.com/watch?v=gN1jBX00ctQ.
[91] Yıldırım Kadri, Adak Abdurrahman, Acar Hayrullah, Ergün
Zülküf, Bingöl İbrahim, Pertev Ramazan, Kurdi 5 Zazaki, http://ttkb.meb.gov.tr/dosyalar/kitaplar/kurdi_5_zazaki.pdf,
erişim 11 Kasım 2012
[92] White Paul (1992b), Interview with Seyfi Cengiz, erişim,
27Temuz 2011, http://zazapress.tripod.com/english/English.html.
[93] Bilgin Nevin, Kürtçe bir ‘Dil’dir Zazaca, Soranice ve
Kırmançi ise Lehçe, 14 Mayıs 2012, http://www.stargazete.com/politika/kurtce-bir-dildir-zazaca-soranice-ve-kirmanci-ise-lehce/haber-573129
[94] Çiya Sait 2007, ZAZA YURTSEVERLİĞİ, Retrieved June 3, 2011, http://dersimzazaplatformu.de.tl/ZAZA-YURTSEVERLI%26%23286%3BI.htm,
erişim 17 Eylül 2011
[95] Michael Kemper, Stephan Conermann, The heritage of Soviet
Oriental studies, Taylor & Francis, 2011, Kürtler ve İran üzerine çok
önemli yapıtlar ortaya koyan Nikitin ve Minorsky Rusların Iran’daki
diplomatlarıdır. Yine bu bağlamda daha önce bahsedilen Jaba, İngilizlerden
Soane Erzurmda çalışan diplomatik görevliler arasında sayılabilir. İran’da ise
Kürt bölgelerinde görev yapan valilerden Attar ve Genel Kurmay Başkanlarından
Arfa’nın yayınları örnek olarak gösterilebilir.
[96] Tankut, Hasan Reşit, (2000) Zazalar Üzerine Sosyololojik
Tetkikler, Istanbul:Kalan.
[97] Sevgen Nazmi, (1999) Zazalar ve Kızılbaşlar
Coğrafya-Tarih-Hukuk-Folklor-Teogoni, İstanbul:Kalan.
[98] Fırat, M. Sherif. (1981) Dogu İlleri ve Varto Tarihi, Ankara:Turk
Kulturunu Arastırma Ensıtusu.
[99] Basbug Hayri (1984). İki Türk Boyu Zaza ve Kurmanclar,
Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü.
[100] Selcan bunu Zaza ulusal sorunu adlı yazısında (http://www.zazaki.de/zazakide/ZazaUlusalSorunu2004.pdf)
ifade etmektedir. “Bununla genel bir durumu anlatmak istiyorum. Çünkü inkâr
etmeye gerek duymadan belirteyim ki, birçoğumuz gibi aynı süreçten kendim de
geçtim ve bu iddiaları ileri süren Zaza ve Kürt kökenlilerin içinde bulunduğu
çıkmazı bilip gayet iyi anladığım için izah etmeye çalışıyorum. Kendim de henüz
Kürt milliyetçiliğinin etkisinde bulunurken (Zaza kimliğimi savunup korumaktan
taviz vermeden), ‘bilim mi, ideoloji mi’ veya ‘lehçe mi, ayrı dil mi’
çelişkisiyle daima karşı karşıya idim (1981e kadar). o dönemde, Zazacayı
inceleyerek ayrı dil olduğu sonucuna varan meşhur İranî dilbilimcilerden Oskar
Mann ve Karl Hadank’ı ideoloji gereği tereddütle karşılıyordum. Çünkü
tespitleri, etkisinde olduğum Kürt milliyetçi ideolojisine ters düşüyordu. Daha
sonra, yıllarca harcadığım bütün karşı çabalara rağmen, Kürt örgütlerinin Zaza
halkının ulusal ve kültürel kimliğini kararlı olarak yok edeceğini kesin olarak
tespit ettikten sonra, ortak çalışmayı redederek sıyrıldım.”
[101] Bruinessen Martin van, “Aslını İnkâr Eden
Haramzadedir!”, çeviren: Özgür Gökmen, Birikim Dergisi 88. Sayı http://www.birikimdergisi.com/birikim/dergiyazi.aspx?did=1&dsid=82&dyid=2000,
erişim, 17 Eylül 2011,
[102] Bruinessen Martin van, “Aslını İnkâr Eden
Haramzadedir!” a.g.m.
[103] Hasanpour Amir (1998). The Identity of Hewrami Speakers
Reflections on the Theory and Ideology of Comparative Philology, Anthology of
Gorani Kurdish Poetry, Edited by Anwar Soltani, http://www.kurdishacademy.org/?q=node/7
erişim, 25 Temmuz 2011
[104] Lezgin Roşan. (2010). References And Explanations, erişim, 7
Temmuz 2011, http://www.zazaki.net/haber/references-and-explanations–504.htm.
[105] http://www.facebook.com/zazakultur?sk=info,
http://www.facebook.com/ZazalarGrubu,
ehttp://www.facebook.com/zazamuzik, erişim 10 Ocak 2011
[106] Bruinessen Martin van, “Aslını İnkâr Eden
Haramzadedir!” a.g.m.
[107] Selcan, Z.(2004), Zaza Ulusal Sorunu, http://www.zazaki.de/zazakide/ZazaUlusalSorunu2004.pdf
[108] Selcan, Z. (2008). Interview, http://desmalasure.de/09/1225812788/index_html?dateiname=1231860692.
erişim, 14 Temmuz 2011,
[109] Orhan Zuexpayij, Zazalar ve Zazaca Tartışmaları Üzerine, http://www.zazaki.net/haber/zazalar-ve-zazaca-tartismalari-uzerine-699.htm
[110] Mebusê Dêrsımi Huseyin Aygun ra komela ma rê ziyaret, http://www.facebook.com/media/set/?set=a.321062177930420.70334.199436766759629&type=3,
[111] Mehmet Gülmez/H.Aygün’ün Katledilmemesine Üzülenler
Oldu mu? http://www.jarudiyar.com/yazarlar/1488-ayguenuen-katledilmemesine-uezuelenler-oldu-mu.html
[112] Cornetta Lentz, Schlaman Baarveld, Addendum III to the
Report DOC 6553, 16 June 1992, http://dersimnews.com/kirmancki/huseyin-aygunden-zaza-dere-ziyaret.html,
[113] Çiya Sait 2007, ZAZA YURTSEVERLİĞİ, Retrieved June 3, 2011, http://dersimzazaplatformu.de.tl/ZAZA-YURTSEVERLI%26%23286%3BI.htm,
erişim, 17 Eylül 2011,
[114] COP Burak (2011), Bir sonraki etnik meselemiz, http://www.ntvmsnbc.com/id/25228787/
erişim, 17/12/ 2011,
[115] yine yeni yeniden, http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=zaza&kw=&a=&all=&v=&fd=&td=&au=&g=&p=6,
21 Aralık 2011,
[116] Erdoğan M. Ali, Molla Ahmede Xasi , Zaza toplumunda
yetişmiş değerli İslam âlimi.. http://www.dogruhaber.com.tr/Haber/Molla-Ahmede-Xasi-4978.html,
Erdogan Mevlidin yazılmasını şöyle aktarır.“Bazı Kirmanc mollalar zaman
zaman Melayê Xasî ile şakalaşırlar. “Siz Zazaların kültürel birikiminiz var mı?
Bizim sayısız edebi eserlerimiz var.” derler. Seyda üzülür; “Bekleyin size
göstereceğim” der ve bir Cuma günü Cuma namazından sonra evine kapanır, yazmaya
başlar. Diğer Cuma günü namazdan evvel bitirip çıkar, o âlimlere eserini
gösterir “Alın size Zaza edebiyatından küçük bir numune” der. Mevlidi
inceleyenler biraz hayret eder ve Seyda’yı tebrik ederler.”
[117] Selim Çürükkaya, Apo’nun Ayetleri Beyrut Günlüğü, Doz
Yayınları, İstanbul 2010.
[118] Kürt ve Zaza” Söylemini Protesto Ediyoruz!, http://www.zazaki.net/haber/kurt-ve-zaza-soylemini-protesto-ediyoruz-728.htm,
erişim, 17/12/ 2011
[119] TUIK. (2011). Halkoylaması Sonuçları, erişim, 17 Eylül
2011, http://tuikrapor.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?secimdb2=&report=halk_tab2_1961_1988.RDF&p_il=12&p_yil=1982&desformat=html&ENVID=secimEnv.
[120] Seçim sonuçları http://www.secimsonuclari.com/
erişim 11 Kasım 2012 adreslerinden alınmıştır.
[121] Seçim sonuçları, http://www.belgenet.net/
ve http://www.secimsonuclari.com/
erişim 15 Temmuz 2012 adreslerinden alınmıştır.
Türkiye Günlüğü’nün Kış 2013, 113. Sayı’sında (sayfa 57-78) yayınlanmıştır.
Rasim BOZBUĞA**Gazi Üniversitesi Siyaset Bilimi Doktora Öğrencisi
http://sahipkiran.com/2013/02/25/turkiyenin-bir-rengi-zazalar/
_______________________________________________
Türkiye Günlüğü’nün Kış 2013, 113. Sayı’sında (sayfa 57-78) yayınlanmıştır.
Rasim BOZBUĞA**Gazi Üniversitesi Siyaset Bilimi Doktora Öğrencisi
http://sahipkiran.com/2013/02/25/turkiyenin-bir-rengi-zazalar/
_______________________________________________
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder