1 Mayıs 2014 Perşembe

DERSİM’İN ŞECERESİ (XIII) SEYFİ CENGİZ

1021’de Deylemiler Ermenistan’a girdiler. Bu istila ağırlıkla Kafkasya üzerinden gelişti. Yaklaşık aynı sıralarda Selçuk akınları da başladı. Malazgirt’te Bizans savunmasının çökmesi ile birlikte fethedilen topraklarda çeşitli beylikler yükseldi.
Selçuklular sonrasında Kırmanciye topraklarında sırasıyla Moğollar, Timuriler, Kara ve Ak Koyunlular, Safeviler ve Osmanlılar göründüler. Bu istilalar boyunda Dersim’de en süreklilik gösteren oluşum Çemişgezek Konfederasyonu’dur.
Dersimliler’in adı geçen güçlerle ilişkileri bu konfedersyonun tarihinde saklıdır.
Başka deyişle, Çaldıran Savaşı (1514)’na öngelen dönemde Dersim coğrafyasındaki en önemli oluşum Çemişgezek Beyliği’dir.
Bu nedenle bu beyliğin tarihi üzerinde özetle durmak zorundayım.

ÇEMİŞGEZEK BEYLİĞİ
Şerefname’de bu beyliğin tarihi anahatlarıyla anlatılmıştır.
Şeref Han’ın kayddettiği geleneğe göre Çemişgezek beyleri Saltuklular (1071-1202)’dan gelmedir. Erzurum başkentli Saltuklular Beyliği’nin emirlerinden Melkiş (Melik Şah)’in soyundan geldikleri için “Melkişiler” olarak bilinmişlerdir.
Şeref Han’ın Melkiş (Melik Şah) dediği emir, İzzeddin Saltuk’un torunu, Nasıreddin Mehmet’in de oğludur. Nasıreddin Mehmet, Doğu Dersim’de izleri henüz yaşayan, adı türkülerimizde de geçen ünlü Mama Hatun’un kardeşidir. Kaynaklar O’nun oğlu Melkiş (Melik Şah)’ten Ali Şah, Melik Şah, Rükneddin Melik Şah veya Alaeddin Melik-Şah gibi ad ve ünvanlarla sözederler. 1190-1200 tarihleri arasında yaklaşık on yıl yönetmiş olan Saltuklu emiresi Mama Hatun’dan hemen sonraki yöneticidir (1200-1202).
Selçuklular’dan bağımsızlaşma girişiminde bulunan Melkiş (Melik Şah), bu girişimi yüzünden patlak veren savaş sırasında kendi başkenti Erzurum’u yitirir. Erzurum Selçuklular’ın işgali altına girer. Ama önemlice bir bölümü daha önce de Saltuklu devletine dahil olan Mamekiye (“Tunceli”), Mıcıngerd (Sarıkamış-Pasinler arasındaki bölge) ve diğer topraklarda Saltuklular’ın direnişi devam eder. Dersim dağlarına çekilen Melik Şah, burada Çemişgezek Beyliği’ni kurar. Şerefname’ye göre Çemişgezek beyliğinin sonraki yöneticileri de onun soyundandır.
Böylece Çemişgezek Beyliği’nin gerçekte 1071/2’de kurulduğu söylenen Erzurum merkezli Saltuklular Beyliği’nin bir devamı olduğu anlaşılıyor. Sadece başkenti Erzurum’dan Çemişgezek’e taşınmış gibidir.
İlki 1202 yılında sona ermiş, çok geçmeden diğeri başlamıştır.
Şerefname, bu beyliğin 32 kale ve 16 nahiyeyi kapsayacak denli büyük olduğunu kayddederse de, bu yerlerin hepsini saymaz. Mıcıngerd gibi Erzurum’a bağlı bazı bölgelerin yanısıra başka kaynaklardaki bilgilere göre Malatya ve Harput’unda da bir dönem boyunca Çemişgezek Beyliği’ne dahil oldukları anlaşılmaktadır.
Çemişgezek Beyliği’nin 13’üncü yüzyıl başlarında doğduğu hemen hemen kesindir. Ama eldeki veriler bu beyliğin başlangıcı konusunda kesin bir tarih vermek için henüz yeterli değildir. Saltuklular’dan bu yüzyılın en ünlü isminin Babai önderlerinden Sarı Saltuk olduğunu biliyoruz. Şeref Han’ın Melkiş (Melik Şah) olarak referans verdiği kurucunun Sarı Saltuk olması olanaksız değildir. Saltukname’de anlatılanların Babai ayaklanmasının yanısıra Saltuklu ve Çemişgezek beyliklerinin öyküsü ile ilişkisi de kurulabilir.
Şerefname’deki bilgilere göre bu beyliğin yöneticileri ve onlara bağlı olanlar yukarıda sözü edilen Melik Şah’ın kendisinin veya onun soyundan gelen ve yine Melkiş (Melik Şah) diye bilinen kurucu şahsın adından dolayı Melkişiler diye bilinmişlerdir.
Kirzioğlu’nun aktardığı bir geleneğe göre, Saltuklular Çanestan (Eski Dersim)’ın yerlileridir. Onların bölgeye Malazgirt savaşı sonrasında geldikleri doğru değildir. Örneğin “Tevarih-i Cedid-i Mirat-ı Cihan” adlı eserde onların daha 941/942 yılında Eski Dersim (Tzanica)’in Pasin-Erzincan-İspir gibi bölgelerinde bulundukları kayddediliyor (aktaran Kars Tarihi, Kirzioğlu).
ÇEMİŞGEZEK BEYLİĞİNİN BAZI YÖNETİCİLERİ VE DÖNEMLERİ HAKKINDA ÖZET BİLGİLER

TACEDDİN YALMAN (BELAN, BALAN, 1389?-1402/1460?)
Benim ulaşabildiğim verilere göre Emir Yelman, Timur’un 1393-1394 Anadolu seferi sırasında Erzincan emiri Tahirten (Mutahharten)’e bağımlıdır. 1394’te Tahirten’le birlikte Timur’la görüşüp bağlılık bildirmiştir. 1389’da Tahirten ile Akkoyunlular arasında barışı sağlamak için arabuluculuk yapar. Timur ve Bayezid arasında 1402 yılında yapılan savaş sırasında Timur’a tabidir (Bk. Prof. Dr. Yaşar Yücel, Anadolu Beylikleri Hakkında Araştırmalar, cilt II, s. 162-296).
Üstündeki yazıtta Timur döneminde Taceddin Yalman (Taceddin Yalmak) tarafından yaptırıldığı kayıtlı olan Çemişgezek’teki Yelmaniye Camii’nin onun adını taşıdığını düşünüyorum.

BİRİNCİ ŞAH HASAN (1460?-1473?)
Şerefname’ye göre bu emir zamanında Akkoyunlu Uzun Hasan Hırbendelu aşiretiyle Çemişgezek Beyliği’ni istila etmiş, beyliği ondan almıştır.
Çemişgezek’in hangi Akkoyunlu yöneticisi tarafından, hangi tarihte istila edildiği çok net değildir. Bazı kaynaklara göre bu istila 14’üncü yüzyıl başlarında, bazılarına göre de 1433 veya 1461 yılında yeralmıştır. Dolayısıyla sözkonusu istila sırasında Çemişgezek emirinin kim olduğu da kesin değildir.
Fatih Sultan Mehmet ile Uzun Hasan arasındaki savaş sırasında Çemişgezek emiri bu Şeyh Hasan’dır (1461). Uzun Hasan tarafından elçi olarak Fatih’le görüşmeye yollanan heyetin başkanıdır. Uzun Hasan’ın annesi Sare Hatun da bu heyettedir.
Bu Çemişgezek emirinin adı bazı kayıtlarda “Şeyh Hüseyin” olarak verilir.

MANSUR SUHRAB (1476?-?)
Birinci Şah Hasan’ın oğlu ve halefi. Minorsky, onun adını “Mansur Suhrab Bey” olarak tespit eder. Bacısı ya da kızı Akkoyunlu sultanı Halil’le evli. Akkoyunlu Halil’in İran’ın Fars eyaleti valisi olduğu sırada düzenlenen bir geçit töreninde kendisinden “Büyük Emir” olarak sözedilen Mansur Suhrab da hazır bulunmuştur (1476).
(Bk. Minorsky, A Civil and Military Review in Fars İn 1476).

HACI RÜSTEM (ölm. 1514)
Mansur Sohrab’ın oğlu ve halefi.
Uzun süre Kemah’ı yönetti. Fatih Sultan Mehmet’in 1473’te Kemah Kalesi üstüne seferi ve Uzun Hasan’la savaşı sırasında Kemah Kalesi’nin Fatih’e teslim edilmesini engelleyen kişi olarak bilinir (Bu olay için bk.Naşit Uluğ).
Sonraları Kemah da dahil olmak üzere Çemşgezek yönetimini Şah İsmail Safevi’nin halifesi Nur Ali Halife’ye (ölm. 1512) bırakıp İran’a gitti. Kendisine Şah İsmail tarafından Irak’a bağlı (Irak ve Isfahan yöresinde) bazı toprakların yönetimi verildi. Çaldıran Savaşı’nda Şah İsmail’le birlikte dövüştü.
Yenilgiyi takiben Yavuz Selim’le görüşmeye gittiğinde, kendisi, torunu ve kendi aşireti Melkişiler’in önde gelenlerinden 40 kişi ile birlikte katledildi.

İKİNCİ ŞAH HASAN (PİR HASAN, PİR HÜSEYİN, 1514-1543/1544?)
Hacı Rüstem’in oğlu. Benim görüşüme göre Dersim geleneğinin Şeyh Hasan olarak referans verdiklerinden biri budur. Bu gelenekteki Irak-Mısır-Malatya seyahati onun dönüşüdür. Çemişgezek emiri Birinci Şeyh Hasan (Şah Hasan), bu Şeyh Hasan’ın büyük dedesidir.
Şerefname bu Şeyh Hasan’dan bazen “Pir Hüseyin”, bazen de “Pir Hasan” diye sözeder. Babası Yavuz Selim tarafından öldürüldüğünde Irak’taydı. Olayı duyar duymaz Mısır’a iltica edip Osmanlılar’a karşı Mısır Memlük Sultanı’nın hizmetine girmeye karar verdi. İlkin Irak’tan Malatya’ya gitti. Burada Mısır Memlükleri’ne bağlı Malatya valisi Mamay Haseki’yle görüştü. Bu görüşmede Memay Bey’in tavsiyesi üzerine Mısır’a gitmekten vazgeçip o sırada Amasya’da bulunan kendi babası ve oğlunun katili Yavuz Selim’le görüşmeye karar verdi. Bu görüşmede kendisine Çemişgezek Beyliği iade edildi. Bir ordu toplayıp Çemişgezek’e gitti. Bu sıradaki Safevi yöneticiyi yenilgiye uğratıp beyliği geri aldı. Tam 30 yıl yönettikten sonra geride 16 erkek çocuğu bırakarak öldü. Bu oğulları ve torunları hakkındaki ayrıntılar Şerefname’de mevcuttur.
16 oğlunun adları şöyledir:
Halid: Çaldıran’dan hemen sonra dedesi ile birlikte Yavuz Selim tarafından öldürtüldü.
Muhammedi: Mıcıngerd sancak beyi
Rüstem: Bölünmeden sonra Pertek sancak beyi
Yusuf
Pilten: Kanuni zamanında Mıcıngerd sancak beyi.
Keykubad
Behlül
Muhsin
Yakup
Ferhşad: Mıcıngerd’in ikinci sancak beyi. Ağabeyi Muhammedi ölünce onun çocukları henüz küçük olduğundan Mıcıngerd sancağının yönetimi Kanuni tarafından Ferhşad’a verildi.
Ali
Külay (Gülabi): Serdar Mustafa Paşa’nın Şirvan seferinde Çıldır’da öldürüldü.
Keyhüsrev: Sakaman sancak beyi.
Keykavus
Perviz
Yalman (Yaman, Süleyman).

ÇEMİŞGEZEK BEYLİĞİNİN BÖLÜNÜŞÜ VE SONRASI
İkinci Şah Hasan (Pir Hasan) öldükten sonra oğulları arasında anlşmazlıklar patlak verdi. Sonunda Kanuni Sultan Süleyman’a başvurup beyliğin kendi aralarında bölünmesine neden oldular.
Böylece İkinci Şah Hasan (Pir Hasan) birleşik Çemişgezek Beyliği’nin son emiri oldu.
Pir Hasan’dan sonraki bölünmede ilkin Mıcıngerd ve Pertek, sonra da Sakaman (Sağman) sancakları oluşturuldu. Bunlar Melkişiler’in yönetimine verildi. Çemişgezek merkez sancağı ise bu sırada Osmanlılar’ın yönetimi ve mülkiyetine geçti.

MICINGERD BEYLERİ
İlk Mıcıngerd sancak beyi Şah Hasan’ın büyük oğlu Muhammedi’dir. Onu takiben bu sancağı sırasıyla kardeşleri Ferhşad ve Pilten, daha sonra da Pilten’in oğulları ve torunları yönettiler.

PERTEK BEYLERİ
Bu sancağın yönetimi Şah Hasan’ın ikinci oğlu Rüstem’e verildi Pertek sancağının ilk beyi odur. Sonra da onun oğlu Baysungur yönetti.

SEQEMAN (SAKAMAN) BEYLERİ
Daha sonraları sancak yapılan Sakaman’ın ilk yöneticisi Şah Hasan’ın oğlu Keyhüsrev’dir. Sonra da onun oğulları ve torunları yönettiler.

Bu üç sancağın yöneticileri ve yakınları Çemişgezek aşiret konfederasyonunun da yöneticileriydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder